Başarısızlığı Kabul Etme: Öğrenilmiş Çaresizlik

Öğrenilmiş çaresizlik, bir durumdan olumsuz cevap alınması sonucunda bu ve benzer diğer durumlarda artık başarısızlığı kökten kabul etme durumudur. Başarısızlığı en baştan kabullenme o kadar ileri seviyeye ulaşır ki, değiştirebileceği bir durumda bile başarısızlığı direkt kabullenir bu kişiler. Genellikle motivasyon kaybının arkasına sığınıp olumsuzluğu hemen kabul ederler. Bu olumsuzluk tek bir yerde geçerli olmaktan çıkar ve kişinin tüm hayatına etki eder. Bu psikolojik durum hemen hemen herkeste farklı boyutlarda bulunur. Bazılarında az bazılarında yüksek seviyede.

Öğrenilmiş çaresizlik ilk olarak 1967 yılında hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda bu durumun insanlar üzerinde de var olabileceğinin keşfedilmesiyle ortaya çıkmıştır.

Öğrenilmiş çaresizliğin iki ana göstergesi:

1- Kişinin bir olayın sürekli olumsuz bir sonuca ulaşacağına inanması.

2- Bu olumsuzluk karşısında yapabiileceği hiçbir şeyin olmadığına inanması.


Martin Seligman’a göre öğrenilmiş çaresizliğin üç ana sonucu:

1- Bir travma karşısında dumura uğramak.

2- Travma karşısında ne yapabileceğini bilmekte zorlanmak.

3- Stres seviyelerinde artış olabilir.

Öğrenilmiş çaresizlik çocuklarda ve yetişkinlerde farklılık gösterebilir.Eğer bu durum çocuklukta yenilmezse kişinin yetişkinliğine kadar devam eder.

Öğrenilmiş gerçeklik

Çocuklarda Öğrenilmiş Çaresizlik

Öğrenilmiş çaresizlik ilk olarak çocuk yaşta kişinin yaşamına göre yer edinebilir. Örneğin küçük yaşlarda bakıcısı tarafından sürekli bir baskı sonucu veya tekrar eden durumlar yaşatması sonucu çocuğun o durumu kabullenmesiyle başlayabilir. Küçüklükte kötü travmalar yaşamış bir kişinin çaresizlik ve güçsüzlük gibi durumlarda kalması öğrenilmiş çaresizlik için bir etki yaratabilir.

Bu psikolojik durumun çocuklarda gösterebileceği özellikleri:

  • Kendine güvensizlik
  • Zor durumlar karşısında bir şey yapamamak
  • Motivasyon ve başarı kaybı yaşama hissi

Yetişkinlerde Öğrenilmiş Çaresizlik

Yetişkinlikte de aslında bu durum çocuklukla bağlantılıdır. Kişi çocuklukta bu psikolojiyi yenmek yerine sürekli tekrarını yaşamışsa, yetişkinlikte de aynı sorunlar baş gösterir. Yapabilecekleri basit bir olay karşısında bile stres ve başarısızlık hissinden dolayı en baştan pozitifsizliği kabullenirler. Örneğin sigara bağımlılığından kurtulmaya çalışan bir kişinin birkaç başarısızlıktan sonra artık sigarayı bırakamayacağını kabullenmesi, öğrenilmiş çaresizliğe yol açar. Bu durum hat safhalara ulaşırsa kişi için zorlu bir yaşam oluşabilir.

Nasıl Başa Çıkılır?

Etrafındaki insanlardan pozitif bir enerji alması, onu bu durumdan kendi kendisine çıkarmasını sağlayabilir. Veya profesyonel bir destek alabilir. Bunun için en yaygın tedavi yöntemi Bilişsel Davranışçı Terapi’dir. Terapi sayesinde yaşanan stresli ve zor durumların üstesinden gelinmesi sağlanabilir.

Uzayla – Kültür Evreni

Bir yanıt yazın