Daniel Defoe, 1660 yılında Londra’nın ileri gelen mum tüccarının oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, Londra’nın başına gelen en trajik şeylerden bazılarıyla gölgelendi ve bu yüzden de çalışmalarında sıklıkla felaket ve hayatta kalma temalarına yer verdi. 1665’te Büyük Londra Vebası, nüfusun yaklaşık altıda biri olan 70.000 kişiyi öldürdü. Ertesi yıl, Büyük Londra Yangını şehre daha da zarar verdi; Defoe’nun mahallesinde üç tane ev yanmadı ki ailesinin evi de bunlardan biri. Defoe’nun hayatı, annesi öldüğünde 1670’de daha da harap oldu.
Sahip olduğumuzun değerini bilmeyi beceremiyoruz !
Robinson Crusoe, Daniel Defoe
Ailesi Presbiteryen muhalifleri -Presbiteryenlik, piskoposluğu reddeden İhtiyar Meclisince yönetilen Kalvinist sistem- Defoe’nun iki büyük ulusal üniversiteye, Oxford ve Cambridge’e katılması yasaklandı. Bunun yerine, Moll Flanders veya Robinson Crusoe’nunkinden farklı olmayan Morton’s Academy’de okudu. Defoe, bakan olmayı düşündükten sonra İspanya, Fransa ve Hollanda’da seyyar çorap satıcısı olarak işe girişti. Bu arada da, Fransız bir kişilik için adının önüne “De” ön ekini ekledi. Zekice ama çok ince olmayan bir şaka olan önde gelen “De Beau Faux” ailesinin soyundan geldiğini iddia etti. -Daniel Defoe-
Defoe evlendikten sonra, 1685’te II. James’e karşı başlatılan isyana destek verdi. Hapise girip serbest bırakıldıktan sonra Portekiz’de bir şarap tüccarı oldu ve 1690’ların son yarısında başarısız bir tuğla fabrikasını işletmek için İngiltere’ye döndü. 17.000 £ civarında borcu olan ve hapse geri dönmekten korkan Defoe, para için yazarlığa büründü.
Bugün sevdiğimizden yarın nefret ediyoruz; bugün peşinden koştuğumuzdan yarın köşe bucak kaçıyoruz.
Robinson Crusoe, Daniel Defoe
1701’de, İngiltere Kilisesi’nin muhaliflere yönelik politikalarını hicveden, kilisenin düşmanlarına ölümü savunan “Muhaliflerle En Kısa Yol” adlı bir broşürle birlikte bazı şiirler yayınladı. Bu yazıları, Defoe’yu tutuklattı ve hapse attı, ancak serbest bırakıldıktan sonra bir takma adla gazeteci ve hiciv yazarı olarak çalıştı. Sonraki yirmi yılda 400’den fazla kitap ve broşür çıkardı.
Defoe, İngiliz edebiyatının bir devi çünkü modern romanı popülerleştirdi. 1719’da Robinson Crusoe’yu yazdı.
Alexander Selkirk -İskoç denizci- adlı ıssız bir kazazedenin gerçek hayat hikayesinden esinlenen Crusoe, belirli bir hikaye örgüsünü takip eder. Defoe’nun hikayeyi yazma şekli inanılmaz derecede yenilikçidir.
Üçüncü şahıs bir anlatıcının uzak, bilinmez sesiyle değil, birinci şahıs ağzından anlatılır. Birinci şahıs yöntemi o kadar özgündü ki, Defoe kitabı aslında Robinson Crusoe tarafından yazılmış gibi sundu; Defoe sadece editör olduğunu iddia ediyor ve ön sözde kitabı şöyle adlandırıyor:
“Sadece bir Gerçeğin Tarihi. . . İçinde Kurgu da yok.”
Defoe’nun karakterleri, okuyucunun benimsemesi için pek çok görsel ipucu ile akılda kalıcı ve betimleyici bir şekilde işlenmiştir.
Kitap o kadar başarılıydı ki, sadece dört ay sonra Defoe, devam kitabı yayımladı. On dokuzuncu yüzyılın sonunda, orijinal roman İngiliz dili tarihinde en çok yayınlanan, tercüme edilen ve üzerinde yeniden çalışılan kitap olmuştu. Robinson Crusoe’nun 700’den fazla farklı versiyonu yayımlandı.
Kaynak: English Lit 101: From Jane Austen to George Orwell and the Enlightenment to Realism, an essential guide to Britain’s greatest writers and works
Uzayla – Kültür Evreni