Diyojen Sendromu kişinin çöp ve gereksiz eşya istifleme aktivitesine verilen addır. Sendrom ismini, Büyük İskender’in benden bir dileğin var mı sorusuna ”gölge etme başka ihsan istemem” sözüyle bilinen Diyojen’den alır. Sinoplu Diyojen (Kinik Diyojen) olarak da bilinen bu filozof, medeniyeti ve toplum içinde yaşamayı reddetmiş, kendisini toplumdan ve medeniyetten arındırarak, insanlara yabancı bir şekilde yaşamına devam etmiştir. Bu sendromu yaşayan insanlar da Diyojen gibi münzevi bir yaşam sürmektedir. Ayrıca bu insanların çöpleri atmayıp sürekli biriktirme hastalığı da vardır.
Bu sendrom bazen davranış bozukluğu olarak da nitelendirilir. Bu kişiler öncelikle çevresiyle kendisi arasına bariyer koyar ardından ise kendisine bakım yapmayı bırakıp, çöp toplama, biriktirmeye başlar.
Diyojen Sendromu’nun bilinen önemli nedenleri, yaşlılık ve yalnız kalma korkusudur. Diğer bazı nedenler de bunama, beyin tümörü, şizofreni ve beyindeki bazı hastalıklardır. Bu sendrom genellikle 65 yaş üstü yani yaşlılarda görülüyor. Sendromu yaşayan kişilerin en dikkat çekilen kısmı dış görünüşleridir. Bu insanlar dış görünüşlerine pek önem vermezler ve hayatın kurallarından kendilerini soyutlarlar. Dış görünüşe önem vermiyorlar fakat bir şeylere de önem veriyorlar, akla. Sosyo-kültürel seviyesi üst düzeydedir bu insanların. Bu insanlar soyut bir hayat sürdürdükleri için sağlık açısından pek çok sıkıntılar çekmektedir.
Kinikli Diyojen’de zaten bir fıçının içinde yaşamaktaydı. Sosyo-kültürel seviyesi üst düzeydeydi. Hatta dönemin Atina’sında gündüz vakti elinde fenerle dolaşarak ”dürüst bir adam aradığını” söylerdi.
Diyojen sendromu, tedavisi çok güç olan hastalıklar arasında yer alır çünkü bu kişiler iyileşmek istemezler, kendilerinin yaşadığı bu duyguyu bir hastalık olarak nitelendirmezler. Bu tip ”hastalıklar” genellikle terapi yöntemi ile gerçekleştirilmektedir. Eğer ileri seviyede ise ilaç tedavisi de uygulanabilmektedir.
Uzayla – Kültür Evreni