İrlanda doğumlu Margaret Ann Bulkley, tıp alanında ki öncülükleriyle tanınmış fakat dramatik hayat öyküsünden dolayı ismine çok yer verilmemiştir. Asıl nedeni ise ömrü boyunca kendini erkek olarak tanıtmasıdır.
Son derece yoksul bir ailede doğan ve büyüyen Margaret, ressam olan amcasının desteğini almış fakat tam o zamanlar da amcası ölmüştür. O dönemlerde kadınların eğitim alabilmesi ve özellikle halka hitap eden tıp alanı gibi bölümleri okumak imkansızken Margaret isteğinden vazgeçmemiş ve amcasının ismini alarak James Barry ismiyle devam etmeye karar vermişti.
Tıp fakültesine kaydını yaptıran Barry, amcasının kıyafetlerini giymeye başlamakla birlikte annesinin öğütleriyle de sesini kalınlaştırarak konuşmaya başlamıştır. Her ne kadar arkadaşları ve üniversite yönetimleri şüphelense de tam bir kanıya varamamışlardır. Final sınavlarına almak istememeleri bir diğer engel olsa da Barry bunu cana yakınlığı ile ortadan kaldırdı ve arkadaş çevresini sağlam tutarak finallerini verdi ve mezun olmayı başardı. Mezuniyet sonrası asistanlığını ünlü cerrahların yanında yapması ve bu başarısı dolayısıyla İngilliz ordusuna katılmak istemesi hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı oldu.

Başarılarının artması ile Güney Afrika’ya tayini çıktı ve ordu hastanesine cerrah ve müfettiş olarak atandı. Erkek kimliği ile işlerine devam etmekte ve hatta Florence Nightingale onun için ‘en sert insan’ diye çevresine söylemektedir. Gittiği her bölge de başarılarını en üst noktaya çıkarmış ve asıl önemli olanın temizlik ve hijyen olduğunu vurgulamıştır. Kişiliğinden dolayı zengin, fakir, köle demeden hizmet etmiş ve ölüm oranlarını %90 oranında azalmıştı.
Başarılarından dolayı çevresi tarafından kıskanılan ama bunlara aldırış etmeyen Barry, ilk başarılı sezaryen doğumu gerçekleştirmiş ve anne ile çocuğu hayata tutundurmayı başarmıştır. Fakat sonrasında çevresinin düşmanlığından sebep bölgeden uzaklaştırılmıştır.
İngiltere’ye dönen Barry, hastalıklarla boğuşması ile askeri doktorluk mesleğini emekli olarak bırakma kararı almış ve yalnızlığına çekilmiştir. Yalnız bir şekilde hayatına devam eden ve unutulan Barry, dizanteriden ölmüş ve cenaze işleriyle ilgilenen hemşire, ölen ünlü erkek doktorun aslında bir kadın olduğunu fark etmiştir. Yaşamı boyunca hak ettiği saygıyı ve değeri göremeyen doktorun hala yöntemleri günümüzde kullanılmakta ve anısı hala yaşamaktadır.
Uzayla – Kültür Evreni