Dünya üzerinde en çok okunan kitaplar arasına ismini yazdırmış olan Simyacı’yı çoğumuz okumuşuzdur. Paulo Coelho’nun, Mevlana’nın Mesnevi’sinde yer alan bir hikayeden etkilenerek kaleme aldığı bu eserde, kendi menkıbesini bulmak için mistik bir yolculuğa çıkan gencin hikayesi anlatılmaktadır. Sözünü ettiğimiz bu mistik yolculuğun simya ile ilişkilendirilmesi simyanın bir felsefe disiplini olması düşüncesini doğurmaktadır. Felsefecilerin dikkatini çekmesinin yanı sıra kimya biliminin özünü oluşturan, kimyacıların da çalışma alanı olan ve kimya öğretisi olarak sayılan simyaya yakından bakalım.
Diğer bir adı alşimi olan simyanın Antik Mısır’da doğduğuna inanılır. Ölümden sonraki yaşama inanan Mısırlıların ölülerini mumyalarken yaptıkları mumyalama işlemleri sırasında edindikleri bilgiler simyanın doğuşuna neden olmuştur. Felsefecilerin ve kimyacıların odak noktası olan simya temelde üç amacı taşımaktadır:
- Değersiz metalleri altın ve gümüş gibi değerli metallere çevirmek.
- Sonsuz gençliği veren ve her hastalığı iyileştirdiğine inanılan ab-ı hayatı (el iksir ya da yaşam suyu) bulmak.
- Ölümsüzlük getirdiğine ve değersiz metalleri altına çevirdiğine inanılan felsefe taşını bulmak.
Simya, tarih boyunca Antik Mısır haricinde Afrika, Asya ve Avrupa’da da kendine yaşam alanı bulmuştur. Kimya bilimine kaynaklık edecek birçok elementin ve bazı kimya tekniklerinin doğuşunu sağlasa da temelde teorik temellere dayanmadığı ve sistematik bilgiler içermediği için bir bilim dalı değildir. Simya ile uğraşan simyacılar çalışmalarında deneme-yanılma yöntemini kullanmışlardır. Bu nedenle çalışmaları subjektiftir.
Felsefi Bir Disiplin Olarak Simya
Bir inanç felsefesi olarak ortaya çıkan simya, tarih boyunca ilgilendiği konular bağlamında felsefecilerin dikkatini çekmiştir. Astrolojiyle ilintili olarak birbirlerini desteklemektedirler. Evrende gök cisimlerinin insanlar ile etkileşimini astroloji incelerken, yeryüzü ve insan arasındaki ilişkileri simya incelemektedir. Ortak noktası insan olan gökyüzü ve yeryüzü arasındaki etkileşimler insanı var etmektedir. Bu da astrolojinin simya ile birlikte insanı meydana getirdiği düşüncesini doğurmaktadır.
Simyacıların ölümsüzlüğü temsil ettiğine inandıkları felsefe taşı, felsefeciler için evrimin mistik anahtarıdır. Simyacılar evren üzerinde gerçekleşecek her olayı bu anahtarın varlığına bağlamaktadır. Özellikle evrenin gizli güçlerini ortaya çıkarmak için felsefe taşı bir araçtır. Özetle; felsefeciler simyayı insanın spiritüel yolculuğu olarak tanımlamaktadır. Spiritüel yolculuk gerçek manevi yolculukların arayışını, bu arayışta insanın hayatının özünü ve gerçekte kim olduğunu keşfetmesini anlatmaktadır.
Bir Kimya Öğretisi Olarak Simya ve Simyacıların Kimya Bilimine Katkıları
Simya ile uğraşan simyagerler ya da diğer bir adıyla simyacılar, yüzyıllar boyunca, bulundukları toplumda saygınlık kazanmış ve büyük destek almışlardır. Simya ile uğraştıkları esnada kaleme aldıkları eserlerine felsefi görüşlerini yansıtmışlardır. Zamanla yaptıkları keşifler kimyanın doğuşuna neden olmuştur. Bu keşifler şunlardır:
- Bilimsel adı hidroklorik asit olan tuz ruhu simyacı Câbir bin Hayyan tarafından bulunmuştur.
- Yine simyacı Câbir bin Hayyan tarafından sirke yapımında kullanılan asetik asit bulunmuştur.
- Simyacıların deneyleri esnasında buldukları diğer madde zaç yağı adıyla bilinen sülfürik asittir.
- Sönmemiş kireç, formik asit, fosfor ve kezzap da bulunan diğer maddelerdendir.
- Malahit taşı, Kıbrıs taşı, şap ve kil simya döneminden kimya bilimine aktarılan bulgulara örnektir.
- Barutun keşfi, mürekkep, kozmetik, boya ve deri sanayisi, seramik ve cam üretimi, çeşitli esansların ve likörün üretimi de simyacıların yaptıkları deneyler sonrasında buldukları keşiflerdendir.
Simyacıların Kimya Bilimine Aktardıkları Yöntemler
- Süzme
- Eleme
- Kavurma
- Buharlaştırma
- Çözme
- Kristallendirme
- Özütleme
- Deri tabaklama
- Damıtma
Ünlü Simyacılar
- Câbir bin Hayyan
- El-Razi
- Paracelsus
- Robert Boyle
- Isaac Newton
- Nicholas Flamel
- Edgar Cayce
- Arnaldus de Villa Nova
- Thomas Norton
Kaynak ve ileri seviye okuma için öneriler;
- Paulo Coelho – Simyacı kitabını okuyarak simya kavramına daha hikâyeleştirilmiş bir şekilde vakıf olabilirsiniz.
- Archibald Cockren – Simya Sanatı ve Simyacılar
- Prof. Dr. Zeki Tez – Kimyanın Gizemli Arka Bahçesi: Simya
Uzayla – Kültür Evreni