İlk olarak İngiltere’de ortaya çıkan ve Latince’de kadın anlamına gelen “femina” kelimesinden türeyen Feminizm; yalnızca kadın olarak dünyaya gelmenin diyetini ağır ödeyenlerin arasına bir yenisinin daha eklenmemesi için bir kalkan olmayı hedeflemiştir. Yüzyıllar boyunca ezilen kadınların, eğitim hakkının bile ellerinden alınması, baskılara maruz kalmaları ve erkeğin yalnızca erkek olduğu için her türlü konuda kadından daha üstün tutulmasına karşın; kadınların “insanca yaşayabilme” hakkını savunur. Bu nedenledir ki, kimisine göre yalnızca felsefi yaklaşım olan feminizm; aynı zamanda da bir hareketi temsil eder.
Feminizm kavramının tarihine baktığımızda ilk olarak 18. yy. sonları ile 19. yy. başlarında tarih sahnesine çıktığını görüyoruz. Eğitim hakları savunucularından Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de Condercet Feminizm hareketinde lider konumunda yer edinmişlerdir. Yine ilk savunucularından İngiliz kadın yazar Mary Wollstonecraft’ın kaleme aldığı “A Vindication Of The Rights Of Woman” (Kadın Haklarının Müdafaası-1792) adlı kitap da feminizmin öncü eseri niteliğinde olmuştur.
Feminizm ile uzun bir dönem dünyanın birçok yerinde, erkek egemenliğinin kadınların haklarını elinden almasına dur demek amaçlandı. Bu harekete; tüm baskılardan uzak bir şekilde meşru haklarını erkeklerle eşit statüye sahip olarak yaşamak arzusunun faaliyete dökülmüş hali de denebilir. Kadın ile erkek eşitliğini savunurken; ekonomik, siyasi, sosyo-kültürel, eğitim gibi konulara değinildi. Kadının özgürlüğünü kısıtlayan ataerkil olguları ortadan kaldırmak için toplumun kültürel yapısındaki teraziyi dengelemek istendi.
Liberal, Sosyalist ve Radikal Feminizm olmak üzere ayrılan bu hareketin tarihsel süreçleri de 3 ayrı başlıkta incelenmiştir:
- 1. Feminist Dalga: Feminizm ’in ilk ortaya çıktığı süreçleri kapsar. Bu sürecin kutup yıldızı Wollstonecraft’ın kaleme aldığı eseri olmuştur. Bu eser sayesinde kadın haklarının neler olduğu ve nasıl savunulacağına dair yönlendirmeler, bilgilendirmeler bulunmaktadır. 1. Feminist Dalga, yoğunlukla kadınların; eğitim, mülkiyet, seçme – seçilme, özgürlük, yaşam, rıza gibi hakları üzerinden ilerlenmiştir. Kadının erkek ile eşit değerlendirilmesinin hedeflendiği süreci başlatmıştır.
- 2. Feminist Dalga: Batıda görülen teknolojik ilerlemelerle kadınların daha güvenli yollarla doğum yapabilmesi sağlanırken tüm dünyadaki kadınların da bu haklara sahip olabilmesi için yeni bir hareketin başladığı süreçlerdendir. Ayrıca kadının kendi bedeni üzerinde hakkı olduğu, dilerse kürtajı ya da doğum kontrol yöntemlerini kullanabilme hakkı gündeme taşındı. Yalnızca ezilen kadınların değil dünyadaki tüm kadınların hakları savunuldu.
- 3. Feminist Dalga: 1990’lı yılların başlarında boy gösteren Feminizm dalgası yanlış algılara karşı oluşmuştur. Feminizm ‘in yalnızca beyaz kadınları değil tüm kadınları savunduğunun ve feminizme konu olan sorunların bütün kadınların ortak derdi olduğunun altı çizilmiştir. Bunun dışında; kadına şiddet, cinsellik, cinsiyetçilik ve kadının güçlendirilmesine dair diğer hususlarda da yol haritası çizilmiştir. Toplumu sınıflandıran tüm konulardan soyut bir kadın hakkının savunulması amaçlanmıştır.
Kaynak ve İleri Okuma:
FEMİNİZM ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME:
KAVRAMSAL ANALİZİ, TARİHSEL SÜREÇLERİ VE DÖNÜŞÜMLERİ /
Gün TAŞ (23/05/2016)
Uzayla – Kültür Evreni
Dinlemek için - Podcast: https://open.spotify.com/episode/79C1ZQcX2j21htP3hWNop9?si=E2yzHXdARXiKWBlEc6xYKw