Eskiler gerçekten bugünden daha mı güzeldi? ‘Bugün’den kaçmak için geçmişe yani nostaljik olana gideriz, bazen de hayaller kurarak geleceğe gideriz. Sürekli geçmişe ve geleceğe yönelik olan bu kaçışlarımız bugünü unutturuyor mu? Schopenhauer’ın söylemi ile ‘Bugünün karmaşasından kaçmak için geçmişe özlem duyarak, geleceğe yönelik ise hayal kurarak kendimizi mi aldatıyoruz?
Geçmişe yönelik olan özlem ile geleceğe karşı kurduğumuz hayaller asıl olarak bulunduğumuz anın dinamiklerine göre farklı şekillerde var olurlar. Yani bireyin melankolik bir günde geçmişe özlem duyması oldukça normaldir. Olumsuz duygu durumlarında sürekli olarak daha iyi anlara kaçmak isteriz, o anları düşünürüz. Fakat daha pozitif bir anımızda geçmiş veya geleceğe kaçmak gibi bir düşüncemiz olmuyor. O eski güzel günleri özlüyor olmamız, aslında şu anki durumumuzdan memnun olmadığımız gerçeğini yaratıyor. Geçmişe yönelik olan duygularımız bizi nostalji kavramına yönlendiriyor.
Geçmişi neden özleriz sorusunun cevabı için öncelikle nostalji kavramının zihnimiz üzerinde yansıttığı etkiden bahsetmek istiyorum. Zihnimiz üzerinde güçlü ve olumlu bir bağı olan nostalji kavramı birtakım işlevlere de hizmet etmekte. Nostalji bireyin varlığı, kimlik bilinci ve benliğine dair duygularda birleştirici bir işleve sahiptir. Çünkü zamanla değişen insan bu değişimle birlikte geçmişle olan bağını da koparmak istemiyor. 10 yıl önce olan biz ile bugünkü biz arasında oluşan büyük farkı nostalji kavramı ile dolduruyoruz. Nostalji, bizi geçmişi hatırlamakla motive ederek benliğimizle bir bütün olmamızı sağlıyor.
Nostalji, bizim geçmişte kim olduğumuza dair bir fikir vermesinin yanı sıra gelecekte kim olacağımıza dair de bir fikir veriyor. Bizi diğer insanlara bağlama işlevine sahiptir. Hayatımızdaki en önemli insanlara, arkadaşlarımıza, ailemize, geçmişte tanıştığımız insanlara bağlar. Bu işlev hayat boyunca genişleyerek devam eder. Nostalji bu sosyal bağlılık olgusu ile bizim için sağlıklı ve olumlu bir etkiye sahiptir. Fakat bu bütünleştirici etkisinin yanı sıra olumsuz etkileri de yok değildir. Nostalji duygusu insanı kaygıya, uykusuzluğa ve depresyona da yönlendirebilmektedir. Nostalji bir bakıma ölçüm değeri gibidir. Bu insanın geçmişi ve geleceği arasındaki değerleri takip etmek için yardımcı bir duygudur. Yaşam boyu ilerlemenin bir yoludur.
İnsan bir şekilde herhangi bir sebepten ötürü halinden memnun değilse geçmişin daha güzel olduğu hissini yaşayabilir. Bu özlem yaşam sürecinin dışına da çıkabilir. Örneğin A kişisi, Viktorya dönemini özleyebilir ya da 90’ların enerjisini yaşamak isteyebilir.1 Bu tür bir fenomenin gerçekleşmesi için o kişinin psikolojik olarak stresli bir döneminde olması beklenmektedir. Eğer hatırladıklarımızı geri getirme şansımız olsaydı eminim oldukça seçici davranırdık. Geçmişe yönelik olan özlemimizde de yaşadıklarımızı hatırlarken oldukça seçici davranıyoruz.
Yıllara Göre Geçmişe Özlem Duyma Oranı
Geçmişe yönelik özlemin birey üzerinde yarattığı olumlu etkilere araştırmalarla bakacak olursak; 2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre nostaljinin insanların sosyal destek algısını artırarak yalnızlık hissini ortadan kaldırma işlevi olduğu görüldü. Yine 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre geçmişe özlem duyan insanlar gelecekleri hakkında iyimser bir tutum içerisine girebilmektedir. Nostalji kavramının geçmiş ve geleceğiniz arasındaki bağlantısı, hayatınızın anlamlı bir sürerlilik içinde olduğu algısını yaratıyor.
Eskiden Her Şey Daha Güzeldi?
Y kuşağını kapsayan 303 kişiyle yapılan bir araştırmaya göre, katılımcıların yüksek oranda nostalji eğilimine sahip oldukları belirlenmiştir. Katılımcıların %77,22’si yüksek, %22.11’i orta, %0,66’sı ise düşük nostalji eğilimine sahiptirler. Yüksek nostalji eğiliminde %71,79’u kadınlar, %28,21’i ise erkekler oluşturmaktadır.2 Araştırma sonuçlarına göre Y kuşağı bireylerinin çoğunluğu geçmişe özlem duymaktadır.
Nostaljinin, geçmişin daha güzel olduğu algısını yaratmak gibi bir etkisi de bulunmakta. Birey tabii ki geçmiş ve günümüz arasındaki pek çok etkeni değerlendirmeden yapıyor bunu. Kişiyi nostaljiye iten içindeki boşluk, onu geçmişin daha güzel olduğu düşüncesine itiyor. Fakat insanlar geçmişi anarken çoğu zaman iyi yönleriyle hatırlar. Olumsuz anları hatırlamak istemez. Bu nedenle de geçmiş daha güzelmiş gibi gelebilir. Ama bu psikolojik bir ölçüm değerinden öteye gitmez. Tüm bunların yanı sıra tabii ki de geçmiş bugünden daha iyi olabilir.
Yararlanılan Kaynaklar: