Barok Avrupa’da 16. yüzyılın ortalarından 18. yüzyılın sonlarına kadar süregelen, görkemi göz kamaştırıcılığı öne çıkaran İtalya kökenli bir üsluptur. Yoğun ışıklandırma ve gölgelendirmelerin, heyecanlı renklerin kullanıldığı bir klasisizmdir.
Barok sözcüğünün kökeni “barrueco” kelimesidir ve İspanyolcada “işlenmemiş iri inci” anlamına gelir. Cizvitlerin (İsa Derneği denilen tarikat) öncülüğünü yaptığı bu sanat akımı Avrupa’yı 17 ve 18. yüzyıllar boyunca etkilemiştir. Barok üslubu yalnızca mimaride değil aynı zamanda heykelcilik, resim ve müzik gibi alanlarda da varlığı gösterir. Şimdi de biraz mimari ve resim hakkında konuşalım.

Önerilir: Kısa Kısa: 20. Yüzyıl Başından Günümüze Mimari Stiller
Barok Mimarisi
Antik Roma ve Yunan tapınakları mimarisinden ilham alan ve genellikle sabit oluşuyla öne çıkan Rönesans mimarisinin aksine Barokta enerji değişkenlik ve hareketlilik mevcuttur. Yapıların mimarisinde sayısal bir orantı vardır. Yapılarda genellikle küp, yarım daire kemerleri, tanrının sonsuzluğunu simgeleyen daire formu kullanılmıştır.
Umut etmeden ve korkmadan yaşa.
Michelangelo Merisi da Caravaggio
Fransız barokunun en önemli örneklerinden biri olan Versay Sarayı (Le château de Versailles) gösterişli ve görülmeye değer bahçesiyle Barok mimarisinin en önemli eserlerindendir. Aslında Versailles Saray’ı süslemelerinden çok devasa büyüklüğüyle Barok sayılır. Zengin ve merkezi krallık yönetimi sayesinde bu kadar geniş planlanmıştır. Mermer, bronz, bakır ve yaldızlı pirinç gibi malzemelerin kullanıldığı aynalı salonuyla, tepesinde heykeller bulunan orta çatısıyla, rustik örgülü zeminiyle tam bir zenginlik gösteriş örneğidir.

Barok Resmi
Işık ve gölgeden bahsederken Caravaggio’dan söz etmemek neredeyse imkansızdı… Gelin beraber İtalyan ressam Caravaggio’nun sanatına yakından bakalım. Michelangelo Merisi da Caravaggio Barok sanat akımının ilk büyük sanatçısıdır. Rönesansta dengeli olan görünüm Barokta abartılı ve görkemli bir hal almıştır. Caravaggio da eserlerinde kuvvetli gelen ışığın yansımalarıyle eserlerinde gerçekçiliği ve üç boyutu yakalamıştır.

En önemli Barok sanatı eserlerinden biri olan ‘Şüpheci Thomas’ (The Incredulity of Saint Thomas) da bir grup portresidir. İsa çarmıha gerildikten üç gün sonra tekrar dirilir ve 11 havarisine görünür. Aralarında sadece Didimos adı ile bilinen Thomas yoktur. Thomas anlatılanlara inanmaz ve şöyle der: ‘Ellerinde çivi izi görmedikçe, çivilerin yerine parmağım değmedikçe ve böğrüne elim dokunmadıkça inanmayacağım.’ Havariler tekrar toplanır ve İsa içeri girer, hepsine selam verir.
Thomas’a şöyle der: ‘Yaklaştır… Elini koy böğrüme. Kuşkucu olma, inançlı ol!’ Koyu tonlarda yapılan bu tablo çarpıcı renkleriyle, sahnenin inandırıcılığıyla incilden bir kesiti etkileyici bir şekilde gözler önüne sermiştir. Ayrıca havarilerin gösterişsiz ve yırtık kıyafetleriyle, kırışık alınlarıyla, alışılmışın dışında olan bu tablonun, dindar insanlara ne kadar saygısız geldiğini ve onları rahatsız ettiğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek.
Uzayla – Kültür Evreni
Yorumlar (3)
Bir yanıt yazın
Yorum yapmak için giriş yapmalısın.
Aradığım yazı
Bernini, Rubens gibi birçok sanatçıya da yer verilmeli ama tebrikler.
Harika✍️ @cansel