Dilin kökeni, insanlığın var olmasından beri süregelen, her dönemde ilgi çekmiş ve merak edilmiş bir konu olarak geçerliliğini korumakta. Günümüzün modern tetkik araçları kullanılarak geçmişi ve tarihi bulguları incelediğimizde her geçen gün farklı örneklere ve farklı işaretlere rastlamaktayız.
Dil, tarihi, incelenme yöntemleri, mitolojik ve teolojik yönleri gibi pek çok farklı noktasıyla ele alınarak yorumlanmakta. Filozoflar, dilbilimciler, araştırmacılar bu durumu değişik perspektiflerden ele alsalar da Heredot tarafından aktarılan “Dilin Kökeni” deneyinde bu konu diğer tarihi olgulardan sıyrılarak farkını akılda kalıcılığı ve kimilerine göre acımasızlığı ile ortaya koymakta.
Mısırlılar, gizemlerini tarihleriyle, dönemlerinde geliştirdikleri teknolojilerle, matematik bilimleriyle farklı noktalardan ortaya koyarken deneyin gerçekleştirildiği dönemin firavunu, onların dilinin insanlığın ve insanlık tarihinin dili olduğunu düşünmekteydi.
Antik Mısır’da firavun 1. Psammatikus (Psamtik) tarafından verilen emir üzerine gerçekleştirildi deney. Mısırlıların gizemleri, kendilerini dünyanın ilk yaratıkları, mistik evrenlerinin nadide parçaları olarak görmeleri deneyin yapılması için uygun ortamı hazırladı. Dilin nasıl ortaya çıktığı, nasıl öğrenildiği, nasıl aktarılmış olduğu; dilin kökeninin ne olduğu, insanlık tarihinin en eski dili hangisi vb. pek çok soruya yanıt aranmaktaydı.
Tüm soruların cevaplarının bulunacağı ümidiyle 2 bebek doğumlarından itibaren annelerinden alınarak bir çobana verildi. Çoban tarafından hayvanlar için yapılmış alanlardan birine yerleştirilen iki bebek, firavunun emri üzerine hiç kimse ile görüştürülmedi ve hiç kimse ile konuşmamaları sağlandı.
Deneyin gerçekliğini koruması ve dilin nasıl öğrenildiği gizeminin gün ışığına çıkarılması için bebekler konuşana dek sadece yemek ihtiyaçlarının karşılanması görevini üstlendi çoban. Firavunun en önemli amaçlarından biri bebeklerin ilk kelimelerini duymak olduğundan çobanın konuşmasını kesinlikle yasaklamıştı.
Çünkü deneydeki iki bebek Mısır firavununa ve tüm insanlığa, insanlığın ilk dilinin ne olduğunu ispatlayacaktı. Bebeklerin konuşmaya başlama süreçleri boyunca sadece beslenmeleri için orada bulundu çoban. Bir gün yine onların beslenmelerini sağlamak için alana girdiği sırada konuşmaya başladılar. Fakat deneyin sonucu firavunun beklediği gibi değildi. Bebeklerin ağızlarından çıkan ilk kelime “bekos” yani ekmek anlamına gelen Phrygia’lılara ait kelimeydi.
Uzayla – Kültür Evreni