Bir kitabı okumayı mı yoksa sesli versiyonunu dinlemeyi mi tercih edersiniz? Bu soruya cevabınız bazı etkenlere göre değişebilir. Bulunduğunuz ortam, kolaylık gibi değişkenlere bağlı olabilir.
Bu tercihin dışında, bir tane daha önemli soru vardır; ikisinden hangisi daha verimli bir öğrenme yöntemidir? 2018’de yayımlanan akademik bir araştırmaya göre, her ikisi de birer öğrenme yöntemidir. Bu konuyla ilgili pek çok makale ve çalışma bulunmaktadır. Kişilerin tercihine ve öğrenme güçlükleri bu anlamda önemli bir rol oynayabilir.
Okumak mı Dinlemek mi?
Okurların veya dinleyicilerin bilgiyi nasıl tükettikleri de bu konuda önemlidir. Örneğin dinleyiciler için iki önemli kavram ön plana çıkar: Duymak ve dinlemek. İşitilen içeriği bireyler, kavramak için tam anlamıyla dinliyor mu yoksa sadece pasif bir duyma eylemi mi? Bu soru dinleyicilerin kitabı kavrama derecesine cevap vermektedir.
Fiziksel Kitaplar ve Sesli Kitaplar
Bir kitabı fiziksel anlamda okursak, dinlemeye kıyasla daha fazla mı öğreniriz?
Sesli kitapların tarihine baktığımızda farklı versiyonları 1940’lı yıllardan bu yana var olmuştur. 1940’lı yıllarda ”radyo tiyatrosu” denilen kavram aktifken günümüzde dijital dönüşümlere istinaden içeriği ve aracı değişmiştir fakat dinleme eylemi aynıdır.
Bir parkta koşuda iken okuma eylemi oldukça zordur. Bu anlarda sesli kitaplar (veya podcastler) dinlemek en uygun öğrenme yöntemi olarak karşımıza çıkar. Sesli kitap dinlemekle fiziksel kitabı okumak arasındaki bir diğer fark, beynimizin bilgiyi nasıl işlediğiyle alakalıdır. Dinlemek ve okumak eylemi beynin farklı kısımlarını aktive eder.
Başka bir çalışmaya göre üç grup oluşturuldu. İlk gruba Birinci Dünya Savaşı’ndan bir hikayeyi dinlettiler. İkinci gruba aynı hikayeyi e-okuyucu aracılığıyla okuttular. Üçüncü gruba da her iki yöntemi kullandırttılar. Sonuçlara göre üç grup da kullanılan yöntemden bağımsız olarak az çok aynı puanı aldılar.
Uzayla – Kültür Evreni