Reklam hayatımıza girdikten sonra asla çıkmayan ve gün geçtikçe etkisini daha da artırarak monoton yaşamımızın bir rutini haline geldi. Akılda kalıcı bir müzik ve zekice bir sloganla bizi etkisi altına alan bir reklama insan günde ortalama 4000-5000 kez maruz kalmaktadır. Reklamlar karşımıza pek çok şekil, boyut ve biçimde gelir. Peki reklam nedir?
Reklam Nedir?
Reklam, gazete, dergi, televizyon, internet gibi medya araçlarıyla çeşitli mal ve hizmetlerin hedef kitlelere tanıtımıdır. Bu mal ve hizmetlerin satın alınması için yapılan pazarlama stratejileridir. Tüketiciye yönelik olmasının yanı sıra üreticinin de en uygun kitle ve pazar yerini bulmasına kaynaklık eder.
Philip Kotler’e göre ise:
”Reklam, belirli bir sponsor tarafından fikirlerin, malların veya hizmetlerin kişisel olmayan herhangi bir ücretli sunumu ve tanıtımıdır.”
Reklam çalışmalarında asıl amaç tüketicinin dikkatini ürüne yönlendirmektir. Reklam kalitesi kullanıcı bazında markanın imajını artırdığı gibi kuruluşun satış grafiğini de yükseltmekte.
Fakat reklam, satış grafiğini arttırmakta tek başına yeterli değildir. Diğer pazarlama faaliyetlerinin de (ürünün üretilmesi, dağıtılması) en uygun şekilde yapılmasıyla reklam amacına ulaşır. Reklam, sürekli güncellik ve yaratıcılık isteyen bir sanattır. Hedef kitlenin algısını kendi gayesine uygun olarak çekmektir.
Reklamcılığın Tarihi
İlk ve Orta Çağ’da reklamın en ilkel hali karşımıza çığırtkanlar, tellallar aracılığıyla çıkmaktadır. Hitap gücü yüksek olan, sözlerini karşı tarafa en verimli şekilde ileten satıcılar başarı kazanırdı. Sonrasında Avrupa’da; ürünlerin kalite kontrolü yapıldığı için esnaflar markalaşmaya başladılar. Kendilerini sembolize eden işaretleri vardı. Mesela Romalı bir sütçü keçi işaretini kullanırken, bir fırıncı değirmen işaretini kullanmıştır.
1450’de Gutenberg’in matbaadaki devrimi ile reklamcılık için yeni bir gün doğdu. El ilanları halka en ucuz ve hızlı yoldan iletilmeye başladı. Markalar oldukça geniş halk kitlesine seslenmeyi başardı.
Reklam Türkiye’de ise 19. yüzyılda yaygınlaşmaya başladı. Örneğin yılda yalnızca 50 sayı çıkartan Ceride-i Havadis gazetesi, satırını 10 kuruştan reklam alanı ayırmaktaydı. Reklamın ne derece büyük bir sektör olduğunu, insanları nasıl etkilediğini sizlere bir hikaye ile anlatmak istiyorum.
Adamın biri bir gün ölmüş. Ahirete gidince bakmışlar ki bu adamın günahları ve sevapları birbirine eşit. Karar verememişler. Adamı Cennete mi atsınlar, Cehenneme mi? Ve sonrasında adamdan nereye gideceğini kendisinin seçmesini istemişler. Adam da tamam demiş ve ilk olarak Cenneti görmek istemiş, götürmüşler. Adam bakmış ki Cennet, cidden de Dünya’da anlatıldığı gibi bir güzellikler diyarıymış. Güzel kız ve yakışıklı erkeklere dolu, sınırsız içecek ve yemek seçeneği olan muazzam bir yermiş.
Sonrasında Cehenneme bakmış ve şaşırmış. Burası da Cennet gibi harikulade, insanlar müzik eşliğinde eğleniyor, dans ediyorlarmış. Fakat biraz sıcakmış. Adam, Cehennemin kendisine sağlamış olduğu eğlencelerden etkilenmiş ve birazcık sıcağa da dayanırım diyerek burayı seçmiş. Ardından görevliler almış bunu, salmışlar bir kapıdan içeriye. Adam içeriye girer girmez bağırmaya başlamış. Her yer alev gibi, fokur fokur kaynıyor içerisi. Adam, şaşırarak görevliye ne oldu? Beni yanlış yere mi attınız demiş.
Görevli ise şöyle cevap verir: ”O gördüğün yer Cehennemin reklam bürosuydu. Öyle olmasa Cehenneme kim gelir ki?”
Kaynak ve İleri Okuma: Pektaş, H. (2014). Reklâm Nedir? İşlevi ve Etkileri Nelerdir? . Ondokuz Mayis University Journal of Education Faculty , 2 (1) , 222-231 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/omuefd/issue/20253/215152
Uzayla – Kültür Evreni