Özellikle, ülkemizde yabancı dil denilince dahi kişilerde bir ürperme meydana geliyor. Bu, her ne kadar herkes için fobi olarak adlandırılmasa da çoğu kişi yabancı dil konuşabileceğine dair endişeli. İnsanlar yabancı dil konuşmaktan kaçınıyor; bundan çekiniyorlar Fakat, neden çekiniyorlar? Yabancı dilde kendini ifade etmek; en azından bir kaç kelimeyi bir araya getirmek neden bu kadar zor bir hale geldi? Bu konuda yapılan araştırmaları da okuyarak; psikolojik nedenlerini anlayabileceğimiz bir yazı hazırladım. Gelin inceleyelim.
Mükemmeliyetçilik Anlayışı
Birçoğumuz çocukluğumuzdan beri mükemmel olmaya hedefli bir şekilde büyüdük. Bir iş planlarken en başarılı olmayı hedefledik. Kendimizden emin değilsek; adım dahi atmadık. Yabancı dilde de öğrenciler kurallardan ve telaffuzdan emin olmadan yabancı dilde konuşamıyor. Mükemmel olmayı bekliyorlar. Pratik yapmadan, adım atmadan mükemmele yakın bir dilimizin olmayacağını maalesef bilmiyoruz. Her ne kadar bilenlerimiz olsa dahi, özgüven eksikliğimiz bizi geride tutuyor.
Dil hatalarla öğrenilebilir. Yanlış dil yapısı ile kurulan cümleler, farkındalık ile gelişir. Fakat, ortaya bir şey konulmadığı takdirde onu geliştirmek çok zordur. Hatalarımızla büyük yargılara maruz kalmış bir nesiliz. Çevremizde hep “mükemmele yakın” insanları da görünce hatalarımız bizim gözümüzde de iyice büyüyor. Fakat, dile kendini bırakmak gerekir. Her şeyi bilerek başlanacak bir iş değildir dil öğrenmek. Binlerce kuralları olan yabancı dili maalesef hiçbir zaman mükemmel bir şekilde bilemeyeceğiz fakat adım adım onu daha rahat bir şekilde konuşabiliriz. O halde, mükemmeli beklememeliyiz.
Komik Duruma Düşüleceği Düşünülüyor
Dilde yapılan yanlışlar her ne kadar komik olmasa da komik öğrenme aşamasında komik duruma düşeceğimiz anlar da yaşanacak. Bunlar, tabii ki her daim bizi mutlu etmeyecek. Yanlışlarımızın yargılanmasını istemeyeceğiz. Fakat, bazen biz de güleceğiz kendi halimize. Nasıl çevremizdekileri yargılıyorsak; belki biz de yargılanacağız. Fakat, dil öğrenmek bir iki alay konusuna maruz kalacağız diye geri planda bırakılacak bir şey değil. Ayrıca, dil öğrenmeyi ve bu yolda yapılan yanlışları, hatalı cümlelerimizi kabullenmek bizi bu yolda geliştirecektir. Belki de biraz kendimizle alay ede ede bu durumu normalleştirebiliriz. Dil öğrenmek en eğlenceli hobilerden de biridir. O halde, bunu eğlenerek yapabiliriz. Belli kalıplarla devam edeceğimiz, hatasız bir dil kullanımı biraz zaman alacak.
Kelimelerle Başlayın
Dil kuralları yabancı dilde de Türkçedeki gibi sonsuz. Bu kadar detaylı olan dil kurallarını öğrenmektense kelimelere odaklanarak başlayın. Kelime ezberleyin; onları gündelik hayatınızdan bir nesne ile zihninizde bir yere oturtun. En nihayetinde, yurt dışında kelimelerle çok rahat bir şekilde hayatta kalabilirsiniz ve anlaşıldığınızı hissedersiniz. Klasik eğitim sisteminin aksine dil kurallarına çok fazla zaman ayırmadan kelimelere öncelik verin. Kendinizi en kısa yolla nasıl ifade edebileceğinizi görün. Öz güveniniz böylece gelişecek. Ardından, daha fazla öğreneceksiniz. Yapabildiğinizi gördükçe daha çok keyif alacaksınız. Öğrenmenin sonu hiçbir zaman gelmeyecek ama bu süreci çok seveceksiniz.
Uzayla – Kültür Evreni
