Bütün Dünyanın Kralı: Şamşi-Adad – Asurlular

Güney Mezopotamya'nın en güçlü kralı Hammurabi'dir. Fakat kuzeyde de farklı bir kral, farklı bir imparatorlukla güçlü olmaya çalışıyordu. Bu kralın adı Şamşi-Adad'tır.

Şamşi-Adad gücünü adil ve eşit bir halk yönetiminden almıyordu. Onun tek amacı bütün dünyaya egemen olmaktır. Şamşi-Adad, Asur denilen bir şehirde yaşıyordu. Bilindiği gibi Mezopotamya’nın güneyinde Babil, kuzeyinde ise Asur kurulmuştur.

Şamşi-Adad
Şamşi-Adad

Şamşi-Adad Asur kralı olduğunda, ilk olarak yeni imparatorluğun merkezinde Asur olması gerektiğine karar verdi. Rüzgar ve Fırtına Tanrısı için devasa bir tapınak yaptırmaya başladı. Tapınak altın ve gümüşle kaplanmış sedir ağacından yapılmıştır. Bu tapınağı yaptırmasında ki temel amaç ise Rüzgar ve Fırtına Tanrısı’nın savaşlarda kendisine yardım edeceğine inanıp, savaşları kazanmayı umut etmesiydi.

Ve tapınak sonunda bitti. Ardından Şamşi-Adad ordusunu toplayıp, Mezopotamya’nın şehirlerini fethetmek için yola koyuldu. Fethettiği şehirlere oğullarını hükümdar yapıyordu. Kısa sürede yakınlardaki bütün şehirleri Asur ordusu fethetti.


Şamşi-Adad asıl olarak Mezopotamya halkının kendisinden korkmasını istiyordu. Çünkü kendisi bir diktatördü, krallığında Babil’deki gibi kanunlar yoktu. Bir şehri egemenliği altına aldığında, bütün liderlerin kafasını kestirir, şehrin etrafındaki kazıklara geçirtirdi. Şehirleri yakıp yıkan, bir hükümdardır o.

Mezopotamya’da yavaş yavaş herkes Asurlulardan korkmaya başlamıştı. Kısa süre sonra korkudan dolayı Şamşi-Adad’ın şehirleri fethetmesine gerek bile kalmadı. Bir şehrin surlarına yaklaştığında, o şehrin liderleri çıkıp teslim oluyordu. Hatta hayatlarını bağışlamaları için, ona para para bile teklif ediyorlardı.

Şamşi-Adad bütün Kuzey Mezopotamya’ya yayılmıştır. Asur şehrinden dolayı imparatorluğuna bu adı vermiştir. Kendisine de Bütün Dünyanın Kralı demiştir. Fakat Şamşi-Adad güneydeki Babil’i hiçbir zaman fethetmeye kalkışmadı. Çünkü Babil’in kendisi için fazla güçlü olduğunu biliyordu.

Önerilir: Hammurabi Kanunları ve Babil

Kral öldüğünde oğullarından birine bütün Asur İmparatorluğuna bıraktı. Diğer oğluna ise Asur’daki büyük şehirlerden Mari’yi bıraktı. Fakat bu iki kardeş sürekli birbirleriyle tartıştılar, mektuplar yolladılar. Asur’un birliğini ve gücünü koruyamadılar.

Kısa süre sonra Hammurabi Asur’u Babil İmparatorluğu’na katmaya karar verdi. Ordusuyla Kuzey Mezopotamya’ya yürüdü ve Mari şehrini yerle bir etti, Asur şehrini ele geçirdi. Artık Asurlular kral Hammurabi’ye haraç ödemek zorunda kaldılar, ”Bütün Dünyanın Kralı” artık Hammurabi olmuştu.

Elbette Hammurabi, onun kadar zalim değildi. Kanun ve kurallarına uydukları sürece Asurlu liderlerin şehirleri yönetmelerine devam etmesine izin verdi. Kimseyi kesmedi, şehirleri yakıp yıkmadı.

Kaynak: Susan Wise Bauer – Dünya Tarihi

Uzayla – Kültür Evreni

Sinema - Tv Eleştirmeni

Yorumlar (2)

Bir yanıt yazın