Aztek İmparatorluğu, İspanyol kaşiflerin Amerika’yı ilk keşfettiklerinde bir yüzyıldan daha az sürelik bir imparatorluktu ve bundan dolayı da çok genç bir imparatorluktu. Fakat Mayalar gibi kökleri çok eskilere dayanan genç bir imparatorluktu. Yeni Dünya’ya gelen Avrupalılar, misyonerler ve finansörler sadece Aztekler ve mallarını hedef almıyorlardı; aynı zamanda tarihlerini de hedef alıyorlardı.
Aztekler hakkında duyduğunuzu muhtemelen hatırlayacağınız ilk şeylerden biri, insan kurban etme ritüelleridir. Bu bir tür fethet, kontrol altına al ve yok et uygulaması gibi geliyor, ancak Aztekler söz konusu olduğunda bunun ötesine geçiyor. Tenochtitlan’ın başkentinde insan kurban ettiler. Uzun vadede hayat kurtarabilecek pratik bir amaca hizmet etti. Elbette bu insan kurban etmenin iyi bir şey olduğu anlamına gelmez.
Aztekler, Sümerler ve onlardan önceki Antik Yunanlılar gibi, hegemonyayla yönetildi: bir şehir devleti, bağımsız hükümetlere sahip olmalarına rağmen, diğer şehir devletlerini eşitler arasında birinci sırada yönetir. Bazı tarihçilere göre Aztek insan kurban etme olayı, Açlık Oyunları kitabı ve filminde de görüldüğü üzere işe yaradı.
Her şehir devleti, hüküm süren Tenochtitlan şehir devletinde kurban edilecek birini öne çıkarmaktan sorumluydu ve şehir devletleri, genellikle ya ayrıcalığa sahip olmak için (böylece bir baş belasını ortadan kaldırmak ayırca hükümdarlar ve tanrılarla aralarını düzeltmek) ya da ayrıcalığa sahip olmamak için (çünkü kendi insanlarını öldürmek istemediler) rekabet ederler. Her iki durumda da, şehir devletlerine, daha önce bahsedilen Sümerler ve Yunanlıların yaptığı gibi, hegemonyayı sık sık yeniden şekillendirmek için kanlı iç savaşlar olmadan kendi aralarında savaşacak bir şey verdi.
Göbek Kordonu Ritüeli
Bazı metinlere göre Aztekler, bir bebeğin kozmik enerji bakımından zengin göbek kordonunun cinsiyet rollerini güçlendirmede çok önemli bir rol oynadığına inanıyorlardı. Bir kızın göbek bağı evin altına gömülerek ev hanımlarına yetenek kazandırılırken, bir oğlanın göbek bağı savaş alanına gömülerek ona kendini savunma gücü verirdi.
Uzayla – Kültür Evreni
Yorumlar (2)
Bir yanıt yazın
Yorum yapmak için giriş yapmalısın.
Sevgiler @karan