İtalya şehrinde yoksul bir ailede doğan Paganini, babasından aldığı yetenekler ve zor koşullar sebebiyle hayatını çok farklı noktalara çevirmeyi başarmıştır. İlk olarak çocukluğunda amatör bir şekilde müzikle ilgilenen babasından etkilenmiş ve beş yaşında mandolin öğrenmeye ve çalmaya başlamıştır. Zamanla ilerleme kaydettiğini gören babası daha profesyonel bir eğitim alabilmesi için çabalamış ve 8 yaşında olmasına rağmen yaptığı besteleri ilk önce babası keşfetmiştir.
Cenova’da yaşadığı için orada en iyi keman çalmasıyla bilinen Costa’dan ders almaya başlamış ve zamanla kendine has keman çalma yöntemleri gelişmiştir. Farklı yay çekişlerini bu sırada sergilemiş ve yaşının küçüklüğüne rağmen kendine özgü tarzından vazgeçmemiştir. Fakat daha sonra bölgede çıkan savaş sebebiyle babası ile limanlarda çalışabilmek için evinde ayrılmış ve para kazanmak amacıyla ilk konserini vermiştir.
Bu sırada hala eğitimlerine devam etmesi ve çeşitli çalgıları da öğrenmesi sebebiyle kendine güveni artmış ve ileri düzey bir sanatçı halinde gelmiştir. Yaşadığı yere dönünce konserler vermeye devam etmiş, çok zor ve güzel eserler bestelemiş bunlara çalışmış ve en sonunda kapsamlı festivallere katılarak ün yapmaya başlamıştır.
Hayatı bir anda değişmeye başlarken bu sefer de sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Hastalığına rağmen konserlerine devam eden Paganini, zamanla şöhretten dolayı kumar düşkünlüğüne de kendini kaptırmıştır. Hatta öyle zaman olmuştur ki kumarda kemanını kaybettiği ve konseri için bir meslektaşından keman aldığı söylentiler arasındadır. Diğer yandan üstün çalma yeteneğinden dolayı konsere gelen kişiler normal insan olamayacağından şüphelenmiş ve halk kendi arasında “Bu adam ruhunu şeytana satmış, bu adam şeytanın oğlu.” söylentileri yayılmıştır.
Hedeflerine hala odaklı olarak yaşayan Paganini, sakladığı bestelerini yayımlamak ve konserlerine devam etmek amacıyla Cenova’ya gitmeyi arzulamış ve kitap bastırmak istemiştir. Fakat fiyat konusunda anlaşamayan Paganini hemen ardından kolera hastalığına yakalanmış ve bir süre planlarını ertelemek durumunda kalmıştır.
Ardından iyileşmek için Fransa’ya gitmeye karar vermiş ve arkadaşlarının iknası sonrası kumarhane işletmeye karar vermiştir. Ne yazık ki burada da çok para kaybetmiş ve gırtlak kanserine yakalanmıştır. Her öksürük nöbeti hayatını daha da zorlaştırmış ve sesinin tamamen kesilmesine neden olmuştur. Nice onun vefat ettiği yer olmuş ama şeytan olduğuna dair iddialar yüzünden gömülmesine izin verilmemiş ve en nihayetinde Papa’dan izin alınarak kilise mezarlığına gömülmüştür.
Uzayla – Kültür Evreni