Denge yasası olarak da bilinen, düzenlilik ile netliği ifade eden pragnanz yasası Almanca bir kelimelidir. Beynin sürekli olarak yeni bir bütünü oluşturmaktan kurtaran nesneleri karmaşıklıktan basitliğe indirgeyen bir durumdur.
Dünya da olup biten her karmaşık olay, çeşitli desenler ve geçişler sürekli bir akış sağlamakta ve yüksek ilgi istemektedir. Bundan dolayı her an karmaşıklığı yeni bir düzene sokmaktansa yalınlığı tercih eden zihin görüleni sadeleştirmektedir. Gözümüzün maruz kaldığı bir çok şekli tek bir şekle indirgemesi ve sonuç olarak birleştirmesi bunun sonucudur. Karşıt durumda olması ise her şeyi yeniden çözme eğilimiyle birlikte aşırı bilgi yüklemesinden sonra rahatsızlık verici bir hal olacağıdır. Bu sebeple zihin devamlı olarak gelen uyarıcıları algılarken, en iyi şekilde ve en basit haliyle en anlamlı biçimlendirmeye eğilimli olmasıdır.
Gestalt İlkeleri Nelerdir?
Gestalt ilkeleri, psikolojinin temelini oluşturan algı ve algısal konulara bir bütün halinde yaklaşan bir terimdir. Amaç görsel algıyı açıklamaktadır ve birbirinden farklı ilkeleri barındırmaktadır. Bu ilkeler yakınlık ilkesi, tamamlama ilkesi, benzerlik ilkesi, simetri ilkesi ve ortak kader ilkesiyle birlikte geçmiş deneyim ilkesidir. Her ilke algıda bir bütünün diğer parçasıdır. Pragnanz ilkesi ise bunların başında gelmektedir. Almanca bir kelime olan pragnanz ilkesi, özlülük ve iyi bir şekil ve iyi bir bütünün tam olabilme halini yansıtan bir yasadır.
Pragnanz Yasası Nasıl Çalışır?
Her yerde karşımıza çıkabilecek olan düzensizlik ve çeşitli nesneler dikkati dağıtmakta olup dolaylı bir şekilde beyni yormaktadır. Bunun önüne geçebilecek şekilde hareket eden cisimler benzerlik olduğu takdirde bir bütün düşülmekle birlikte tamamlama, simetri bakış gibi bir çok yalınlaştırıcı unsuru kapsamaktadır.
Sebebi ise dünyada daha yalın bir görme eğilimi, karmaşıktan sadeliğe yönelmektir. Çünkü pragnanz yasası mevcut olan her şeyi en basit şekilde görmeyi ifade etmektedir. Görülen tüm detayları ayrı ayrı anlamlandırmaya çalışmamak ve konu harici durumları dikkate almamak odaklanmayı kolaylaştırmıştır.
Örnek vermek gerekirse iç içe geçmiş şekilleri tek tek çözüme ulaştırmaktansa bir bütünde anlamlandırmak, çok uzaktan görülen nesneleri ayırt edebilmek hatta yazılan yazıları okuyabilme sürecine girmek bu yasayı gerektirir. Tersi olan durumda harfler birleştirilemez olup karmakarışık şekiller görme olarak beyin her defasında yeni çözümler üretmeye ve öğrenmeye başlar. Diğer yandan tasarım, reklam gibi konularda ise ayrıntı içinde bütünlük ile pragnanz yasası hedefe getirilmiş ve kişilerin algısını bir noktaya çekmişlerdir.
Uzayla – Kültür Evreni