Antik Yunan dünyasının ilk kadın ebesi olan Agnodice, tarihin güçlü kadın figürlerinden birisidir.
Günümüzde bile devam eden kadın-erkek eşitliği tartışmaları aşılamamışken, Antik Yunan kültüründeki ataerkil toplumun içinde var olan Agnodice, içinde bulunduğu durumdan sıyrılıp ‘öteki’ insan sınıfından kurtulmuştur.
Kadınların yabancı görüldüğü toplumlara, maalesef tarih boyunca sıklıkla karşılaşılmaktadır. Atina’nın yetiştirdiği üçüncü büyük şair olan Euripides, bu duruma istinaden ”Kadın eğer evinde dizini kırıp oturmazsa, başına yalnızca bela gelir.” (Eur. Tro., 645) demiştir.
Özgür ve zengin bir Yunan kadını olsanız da, erkeklerden daha alt sınıfta atfedilmeniz oldukça yüksek bir ihtimal. Kadın’ın ailedeki konumu ve saygınlığı asıl olarak çocuk doğurma yeteneğinden kaynaklanıyordu.
Platon bu durumun sebebi olarak kadınların erkeklerden daha az yetenekli olmasına bağlamaktadır (Plat. Rep. 455-456). Keza Aristoteles’de kadın zekası ile erkek zekasının eşit olmamasına bağlıyordu.
Kadınların soyut düşünmeye, üst akla yani logos’a sahip olmadıklarını, somut olan akla metis’e sahip olduklarını dile getirmiştir (Aristoteles, Pol., I. 13. 1260 a; Cantarella, 2018).
Agnodice Kimdir? Hayatı
Helenistik Dönem’de kadınlar, kadın doğum alanında tıp eğitimi alıyorlardı. Atina’da bunun ilk temsilcisi olan ve M.Ö. 4. yüzyılın son çeyreğinde yaşadığı varsayılan Agnodice’dir.
Agnodice’nin yaşantısına dair pek kaynak yoktur, hatta yaşayıp yaşamadığı bile net değildir. Agnodice hakkında bilgi veren tek kaynak Romalı bir yazar olan Hyginus’a aittir.
Agnodice ile ilgili bilgiler içeren Fabulae adlı eser, mitolojik içerikler bulundurmaktadır. Belli başlı bazı mitolojik kahramanlara, tanrıların doğuşuna vs. değinmektedir.
Tıp tarihi ve jinekoloji açısından önem arz eden bu tarihi figürün hakkında somut bilgi maalesef yok denecek kadar azdır. Onun gerçek bir figür mü olduğu yoksa mitolojik bir hikayenin parçası mı olduğu kesin değil.
Adının Yunanca ”masumiyeti ispatlı” (Lefkowitz ve Fant, 2005; King, 1986) anlamını taşıması, kurgu karakter iddiasını artırmaktadır.
Kesinliği tartışılmakla birlikte Hyginus’un Agnodice hakkında yazdıkları şunlardır:
Eskiden, kadınlar utangaçtılar. Atinalılar onların tıp sanatını öğrenmesini yasaklamıştı. Fakat Agnodice adında bakire bir kız, tıp öğrenmek istiyordu. Bu nedenle de saçını kesip, bir erkeğe benzeyerek eğitim almak için Herophilos’a gitti. Tıp sanatını öğrendikten sonra kadınların doğumla ilgili yardımlarına koştu.
Erkek doktorlar Agnodice’den dolayı talep bulamaz oldu. Doktorlar da onu (erkek taklidi yapıyordu) kadınları baştan çıkarmakla suçladılar.
Areopagus adlı tepede toplanan mahkemede kadın olduğunu ispatlayınca, bu sefer de onu kadınların tıp eğitimi alması yasak olan yasayı ihlal ettiği için yargıladılar.
Agnodice, bu yargılamalardan beraat etmekle kalmadı, kadınların tıp eğitimi alabilmeleri için yasanın değiştirilmesini sağladı (Hyg. Fab. 274; Bettini, 2013; Oakes, 2007).
Not: Kısaltılmıştır.
Kaynak: Şar İşbilen E. Kadın Bir Hekim Olarak Agnodike’nin Yunan Dünyasındaki Varlığı Üzerine. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 2021; (68): 90-105.
Uzayla – Kültür Evreni