Bir Wachowski Efsanesi: Sense8

Yepyeni bir dizi incelemesiyle herkese merhaba! Şunu kesin olarak belirtmek isterim ki bu inceleme kesinlikle spoilersız olacaktır, yani izlemeyenler gönül rahatlığıyla okuyabilir. Herkese keyifli okumalar dilerim.

Dizimizin adı “Sense8” 2015 yılında yayınlanmaya başlayan bilim kurgu ve dram ağırlıklı bir dizidir. Fakat incelemeye geçmeden önce dizinin yaratıcılarından bahsedelim; Straczynski ve Wachowski Kardeşler

Straczynski; Babylon 5, Worl War Z ve Thor gibi yapımlara imza atmış bir senarist, yapımcı, yönetmen ve başarılı bir çizgi roman yazarıdır.


Wachowski Kardeşler 

Onları Matrix, V For Vendetta  gibi başyapıt sayılabilecek filmler ile tanıyoruz fakat ikilinin Tuhaf İlişkiler, Jüpiter Yükseliyor ve Bulut Atlası  gibi yapımlarda da imzası var.

Wachowski Kardeşler 

Polonya asıllı Wachowski kardeşlerin fimleri ve yönetmenliği yanı sıra özel hayatlarıyla fazlaca gündeme geldiğini gördüm çünkü kardeşlerden Larry Wachowski 2007 yılında cinsiyetini değiştirme kararı ile Lana Wachowski olarak karşımıza çıktı.

Aradan tam 9 yıl sonra diğer kardeş Andy Wachowski ise Lily Wachowski olarak magazine bomba gibi düşmüşler. Bu bilgiler sayesinde Wachowski ve Sense8 arasında daha rahat bağlantı kurabiliriz.

Bunun sebebi Sense8 kendi içinde bolca homofobi, nefret söylemleri ataerkillik gibi toplumsal sorunlara değiniyor.


Konusu

Sense8 evreninde 8 farklı ülke ve şehirlerlerde yaşayan 8 karakterlerimiz yan yana olmadıkları halde birbirlerinin hislerini, acılarını hissedebiliyorlar hatta zor durumlarda hemen birbirlerine yardıma koşuyorlar.


Homosensorium 

Hepsi aynı gün doğan ve evrimsel süreç içerisinde farklılaşan bu insan topluluğuna homosensorium adı verilir.

sense8

Bu topluluğu duyusal olarak doğuran bir anneleri veya bir babaları oluyor hatta çocuklara kendi hatıralarını bile aktarıyorlar.

Sensate kümeleri 8 kişiden oluşuyor ve birbirinden farklı binlerce kümeler var. Her kümedeki insanların zevkleri, acıları hisleri her şeyi ortak oluyor.

Ve sensateler hakkında son olarak şuna değinelim; her sensate kendi kümesi dışında başka kümeden biriyle göz göze gelirse onu telepatik olarak ziyaret edebilir fakat duygu paylaşımı yapamaz. Bu da her kurgusal dünyada olduğu gibi karşımıza savaşılması gereken kötü karakterler ortaya çıkarıyor.


Kim Bu Sense8 Sekizlisi?

Birbirlerini görmeden, birbirlerinin içinde olan özgürlükleri için her şeyi yapan sekiz insan. Hem bu kadar yabancı hem de bu kadar tanıdık

Biraz da bu muhteşem sekiz kişiden bahsedelim;

Max Riemelt’in hayat verdiği, Wolfgang karakteri Almanya’da Berlin şehrinde yaşayan bir hırsız ayrıca ailesiyle geçmişte çok sorun yaşayan birisidir.

Tina Desai ise Kala karakterine hayat veriyor. Kala Hindistan’ın Mumba şehrinde yaşıyor. Bir ilaç firmasında kimyager olarak çalışırken aynı zamanda sevmediği bir adamla evlenme aşamasında.

Meksika’da yaşayan Lito karakterini ise Miguel Angel Silvestre canlandırıyor. Lito oyuncu ve bunun yanı sıra eşcinsel kimliğini gizliyor bu da haliyle onun duygusal hayatını ve kariyerini çok etkiliyor.

sense8

Kenya’nın Nairobi şehrinde ise Capheus adlı karakterimiz var tabi ilk sezonda bu karakteri Aml Ameen, ikinci sezonda ise Toby Onwumere canlandırıyor. İki oyuncu da bence gayet bu rolün hakkından geliyor. Capheus Van Damme isimli otobüs ile para kazanıp annesinin ilaçlarını almak istiyor.

Ve tatlı mı tatlı bir karakterde sıra; Güney Kore’nin Seul şehrinde yaşayan Sun karakterimize Doona Bae canlandırıyor. Kendisi aynı zamanda Cloud Atlas ve Jüpiter yükseliyor isimli iki Wachowski filminde yer aldı. Sun bir iş adamının iki çocuğundan birisi ve dövüşe fazlaca yeteneği, merakı var fakat babası cinsiyetinden dolayı izin vermediği için bu dövüşleri gizli gizli yapıyor.

Will karakterimiz ise Chicago’da yaşıyor. Küçükken sensate birisiyle karşılaşması ve daha sonra o kişinin kaybolması üzerine polislik mesleğini yapmaya başlıyor.

Riley ise İzlanda’da yaşıyor fakat trajik bir olay yüzünden Londra’ya taşınıyor ayrıca djlik yapıyor.

Bu muhteşem sekiz karakterimizden sonuncusu ise San Francisco’lu hacker ve transeksüel birey Nomi. Sevgilisi ise Amanita, ayrıca Nomi’yi canlandıran Jamie Clayton gerçekte de transseksüel.


Dizinin Vermek İstediği Mesajlar Nelerdi ?

Ataerkil toplum yapısı, cinsiyetçi nefret söylemleri, ekonomik açıdan eşitsizlikler, LGBT hakları, insanların kendilerinden farklı olanlara karşı önyargısı, homofobi gibi bir çok mesaj içeriyor. Mesela Sun karakteri hayatı boyunca cinsiyetçilikle mücadele ediyor çünkü babası erkek kardeşini her zaman daha fazla göz önünde tutuyor. Ekonomik eşitsizliklere örnek ise Capheus, çünkü annesine ilaç ve temiz su bulacak maddi durumu sağlamakta maalesef çok zorlanıyor.

sense8

Lito ve Nomi ise yönelimleri yüzünden bir ton şeyle uğraşıyor. Kala ise ataerkil bir toplumda evlilik, görücü usulü evlilik ve bakirelik gibi dayatmaların olduğu bir toplumda yetişiyor.

Dizinin ikinci sezonunda ki onur yürüyüşü gerçekten de San Paolo’daki onur yürüyüşü sırasında çekilmiş ki bu diziyi daha anlamlı kılıyor.

Son olarak bu dizi Netflix tarafından iptal edildi. Çünkü 13 ülke 15 şehir de çekildiği için bütçe olarak sıkıntılı bir diziydi tabi ki devam etse işlenecek çok konu vardı.

İlk iki bölüm biraz sıkıcı gelebilir çünkü karakterleri tanıyorsunuz, konusunu anlamaya çalışıyorsunuz ama sabredip üçüncü bölüme geçerseniz ciddi anlamda size çok çok keyif verecek bir dizi.

Başka incelemelerde görüşmek dileğiyle!♡

Uzayla – Kültür Evreni

Yorumlar (12)

  1. Diziyi izlememiş olsam bu açıklamayı görüp bir baksam diyeceğim şekilde bir inceleme olmuş çoook beğendim devamı gelsin!!!

  2. bu diziyi, özellikle wolfgang karakterini aşırı seviyorum. yine mükemmel bir inceleme olmuş🥺🥺

Bir yanıt yazın