Boticelli’nin Venüs’ün Doğuşu Tablosu İncelemesi ve Hikayesi

Venüs`ün Doğuşu, Botticelli`nin ve tüm dönemlerin en bilinen tablolarından biri. Bilinirliğini ve büyüsünü hem ortaya çıktığı hikayeden hem de Botticelli`nin kendine has teknik ve imgelerinden almakta.  


İtalya’da, Floransa’nın ünlü müzesi Uffizi ile başlıyoruz. Sandra Botticelli’den Leonardo da Vinci’ye; Michelangelo’dan Raphael’e kadar nice sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan Uffizi müzesi; u şekline sahip iki katlı bir yapıdır.

Uffizi ise İtalyanca’da ofisler anlamına gelmektedir. İsmi, ünlü Medici ailesine kadar uzanmaktadır. Mediciler ismi başlı başına Floransa’da bir sembol haline gelmiştir. Üç yüzyıl boyunca hüküm süren Medici ailesi bu süreçte akıl almaz bir servet ve nüfuz sahibi olmuştu. Bu güçleri ile finans ve politikaya yön vermeleri dışında sanata da etki etmişlerdir. Hatta Botticelli’nin ünlü tablosu Venüs’ün Doğuşu, Lorenzo de Medici’nin siparişiyle yapıldığı düşünülüyor.

Botticelli`nin kendine has teknik ve imgeleriyle yapmış olduğu, batı sanat tarihinin ikonik tablosu, tüm dönemlerin en bilinen biri. Eserde Venüs harikulade bir güzellikle karşımıza çıkıyor. Venüs bildiğiniz gibi antik dönemin aşk ve güzellik tanrıçası.

Eser toplam dört figürden oluşmaktadır. Tablonun tam ortasında çıplak bir şekilde tüm güzelliğiyle ayakta duran bir kadın görüyoruz. Bu kadın Venüs. Devasa bir deniz kabuğuyla kıyıya gelmiş izlenimi yaratıyor. Venüs’ün hemen solunda çiçekleri görüyoruz. Bu mevsimlerden bahar olduğuna işaret ediyor.  Ve bu çiçeklerin arasında birbirine sarılmış yarı çıplak iki kişiyi görüyoruz. Bunlardan biri ağzıyla rüzgar üfleyen Zephyrus’dir. Zepyhrus’in bedenini örten bir kumaş bulunmakta. Diğer kişi ise Chloris. Venüs’ün hemen sağında ise elinde çiçekli kumaşla Venüs’ün üzerini örtmeye çalışan upuzun turuncu saçlı ve yeşil çiçek motifleriyle bürünmüş beyaz elbiseli birini görüyoruz.  Bu kadının ismi Horai’dır. Horai’nin arkasında ise bütünlüğü sağlamak amacıyla eklenmiş olan simetrik ağaçlar bulunmakta.

Yunan mitolojisine göre Uranüs ve Gaia`nın oğlu olan Kronos, Gaia`nın ona babası ile savaşında kullanması amacıyla verdiği taşı bir orak formuna çevirdi ve Kronos babası Uranüs`ü bununla hadım ettikten sonra da cinsel organını Akdeniz`e attı. Burada köpükler arasından Afrodit doğdu ve Akdeniz`den bir deniz kabuğu içerisinde rüzgâr tanrısı Zephyrus`un nefesi ile Kıbrıs adasındaki Baf kıyılarında kara üzerine çıktı. Resmin sol kısmında gördüğümüz kişiler ise Zephyrus ve onun perisi olan Chloris`in ta kendileri ve bu sahnede sadece saf aşkı sembolize etmekteler. 

Rönesans dönemine ait eserlerde ortak olarak gözlenmekte olan güzel bir bedenin güzel bir ruha ve güzel bir karaktere işaret ettiği anlayışı Venüs`ün Doğuşu`nda oldukça bariz bir şekilde vurgulanmıştır. Yine döneme ait eserlerde sıklıkla rastlanmakta olan çıplaklık, kadın ve erkek bedenleri için ortak bir şekilde kullanılmaktadır. 

Venüs'ün Doğuşu
Horai

Resmin sağ tarafında yer alan detayda ise bir Horai`ye rastlamaktayız. Horai, Latin Mitolojisinde yer alan ve mevsim döngülerini simgelemekte olan tanrıça olduğundan Botticelli burada Horai`yi zaman vurgusunu ön plana çıkarmak için kullanmıştır. Horai, bu resimde ilkbaharı temsil etmekte ve elinde tuttuğu giysideki çiçek detaylarıyla bunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Botticelli`nin ilkbahar ve çiçek vurgularına Horai`nin boynunda ve belinde Venüs`ü temsil etmesi amacıyla detaylandırılmış güllerde tekrar rastlamaktayız.  

Venüs'ün Doğuşu

Denizden çıkan aşkın ve güzelliğin tanrıçası, resmin odağında yer almaktadır. Venüs figürünün resimde aslında anatomik ve fizyolojik olarak mümkün olmayan bir duruşta olması yüzer bir pozisyon ile ayakta durur bir pozisyon arasında yorumlanmasına neden oluyor. Botticelli için ise sadece gerçeğin anlaşılmasını sağlayacak bir alegori şeklinde aktarılıyor. Ancak bir tanrıçanın sahip olabileceği ilahi güzellik, aşk, zarafet ve incelik Venüs imgesiyle naklediliyor. Dalgalar, Venüs’ün kıvrımlı saçları, havada uçuşan çiçekler tüm zarafetiyle bizleri kendisine çekiyor. Eserin dönemi dikkate alındığında Venüs`ün Doğuşu tablosunun ne kadar başarılı bir tasvir olduğu günümüzde bile en çok araştırılan ve bilinen tablolardan biri olmasıyla tekrar gözler önüne seriliyor. Venüs’ün Doğuşu tablosu günümüzde Floransa`nın Uffizi Galerisi`nde sergilenmekte. Hoşça kalın, sanatla kalın.

Uzayla – Kültür Evreni

Dinlemek için - Podcast: https://open.spotify.com/episode/50jBT1IfVho2ozhQ2Zv1Sc?si=y8fhr7svTByPKuDYUUZYUA

Bir yanıt yazın