İlk kez 1950’lerde savaşın etkilerinin gölgesinde ortaya çıkan modernize çarpıcı akım pop art, dönemin kültür anlayışını ikonik bir ifadeyle buluşturur. Bu ifadedeki cazibe ve güç, pop art hareketine günümüzde de sıkça rastlanmasına ortam sağlar. Peki pop art hareketini bu kadar ölümsüz kılan ve insanlar tarafından yarım asırdan uzun süredir sevilmesini sağlayan etken nedir?
Pop art aynasında; savaş sonrası toplumda gelişen tüketim anlayışının dışavurumu, yer yer hicivli yer yer ise canlı öğelerle gerçekleştirilir. Dönemin sanatçılarının ifadelerini gündelik konular, kişiler ve hatta ürünler üzerinden yapmaları, tüketim anlayışına farklı bir perspektifle yansır. Canlı renkler, belirgin duygu ve anlatımlar ise toplumun göz aşinalığı olan nesnelerin sanatla harmanlanmasıyla netlik kazanır. İnsanlar, bir pop art eserine baktıklarında netliği ve aşinalığı fark ederler. Toplumun büyük çoğunluğu tarafından bilinen ve gündelik hayatta yer eden nesne ya da kişilerin sanatta kullanılması da fark edilme amacıyla kurgulanmış imgelemelerdendir.
Herkes tarafından erişilebilir, herkes tarafından yorumlanabilir bu imgelemeler, pop artın popülerliğini fazlasıyla arttırır. Eserlerin dinamizmi, nesnelerin dönüşümüne dair ortaya koydukları odak ve canlılık dikkat çekiciliği tetikler.
Popüler Eserler Perspektifinden Pop Art Yorumları
Hareketin en önemli temsilcilerinden biri olan Andy Warhol’un Campbell’s Soup Cans (Campbell’ın Çorba Kutuları) çalışması, toplumda en bilinen örneklerden biridir. Serigrafi tablolardan oluşan çalışmada 32 farklı çorba kutusu işlenmiştir. Son derece basit bir nesnenin ele alındığı bu çalışmada Warhol tarafından ifade edilen ana fikirlerden biri, sanat eserinin geleneksellikten bağımsızlığıdır.
Roy Lichtenstein’a ait Whaam! adlı eser, yine en fazla bilinen örnekler arasındadır. Eserlerinde dünyayı bir çizgi roman düzleminden aktaran Lichtenstein, bu eserde savaş sonrası döneme oldukça çarpıcı ve etkileyici bir gerçeklik kazandırır.
Richard Hamilton’ın Just what is it that makes today’s homes so different, so appealing? (Günümüz evlerini bu denli farklı ve çekici yapan nedir) adlı afişi, toplumun gelenekselliğini, tüketim anlayışını, etkileşimini ve hatta bayağılığını hicivli bir ifadeyle aktarır.
Spoonbridge and Cherry (Kaşık Köprüsü ve Kiraz) Claes Oldenburg tarafından yapılan heykelde, pop artın devleştiği ve etkisinin başka bir boyuta aktarıldığı net bir şekilde görülür. Minneapolis Heykel Bahçesi’nde yer alan eserde dev bir kaşık, kaşığın üst kısmında konumlanmış bir kirazla tamamlanır. Bu çalışmada bir gölet üzerinde konumlandırılan kaşık ve kiraz, organik formlar olarak toplumdan aldıkları yorumla birer imge haline gelir, pop art hareketiyle kimlik kazanır.
