Şarlman, Karolenj hanedanından Kısa Pepin’in büyük oğlu olarak Frankia krallığında dünyaya gelmiştir. Kardeşi Carloman’ın ölümü üzerine 768 yılında tahta çıkmıştır. Kendisini Katolik Hristiyanlığın koruyucusu ve Roma’nın varisi olarak görmüştür. Şarlman, Aziz Augustinus’un Tanrı’nın Krallığı, ideasını ana ilkelerinden biri olarak benimsemiştir. Papalık zamanında, Karolojen Hanedanı’na (Frankia Krallığı’nı yöneten hanedan) “Roma’nın Aziz Patrikleri” ünvanını vermesi, Papalığın yaptığı en iyi politik hamleler arasındadır.
Papa yıllardır Lombardlar’ın(İtalya’da yaşayan Cermen Kavimlerinin oluşturduğu bir topluluktur.) İtalya’daki tahripkar hareketlerine karşın, savunucusu olabilecek bir devlet arayışındaydı. Bu arayışa nihayet Katolik Cermenlerden Franklar cevap vermişti ve artık Papa Frankları kendi tarafında bulunduruyordu. Papa bu gücü İmparator Şarlman saltanatında yoğun bir şekilde kullanacaktır. Gelelim Frankia İmparatoru Roma’nın varisi ve Katolik inancının koruyucusu İmparator Şarlman’a(Charles); Şarlman’ın okumaya ve yazmaya ilgi duyduğunu biliyoruz.
Bunu Frankların kültürünü geliştirmek amaçlı Avrupa’nın dört bir yanından getirdiği alimlerle kanıtlayabiliriz. “Dil bilgini Pisalı Petrus ve Lombard Tarihçisi Diyakoz Paul’u İtalya’dan, Vizigot Theodulf’u İspanya’dan, en önemlisi İngiltere’deki York okullarından gelmiş Alcuin idi.” Alcuin Şarlman döneminde Frankia da yeni bir Atina doğacağını yazar ve diğer alimlerle birlikte bu uğur da çalışır. İmparator Şarlman tüm evlerde okuma yazma öğretilmesi gerektiğiyle ilgili kurallar dahi çıkartmıştır.
Bu dönemde Papalığın izniyle İncil tahsisi yaptırılmış, manastırlarda Aziz Benedik’in eseri olan Manastır Kurallarına bağlı bir ilke uygulanmış ve Frankia papalığın koruyuculuğuna layık bir hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu dönemde ”Karolenj Minüskül” adı verilen bir el yazısı şekli ortaya çıkmış bu yazı tipi Şarlman’ın egemenliği altındaki tüm manastırlara, psikoposluklara hızlı bir şekilde yayılmıştır. Rönesans döneminde Avrupa kütüphanelerinden klasik eserler aranırken Karolenj Minüskül ile yazılmış eserlere denk gelinmiş ama; bu eserlerin Batı Cermenler’den Frankler’e ait olduğu tahmin edilememiştir.
Bunların Romalılar’a ait yazmalar olduğu düşünülmüştür. Karolenj hanedanının Frankia’nın eski hanedanı Merovenj hanedanından ayıran husus ise, Katolik inanca daha bağlı bir siyaset izleyip, halkı Serazenlere(müslüman) karşı savunmayı temel alırlar. Bu idea ile ilgili olarak Şarlman’ın Papa’ya yazdığı mektuptaki sözler şunlardır :”Vazifemiz Tanrı’nın inayeti ile Hz. İsa’nın Kutsal kilisesini dıştan paganların saldılarına ve kafirlerin tahribine karşı silahlarla savunmak ve içten Katolik inancının bilgisini güçlendirmektir. En Kutsal babamız(Papa), sizin vazifeniz ise birliklerimize yardım etmesi için ellerinizi Musa gibi Tanrı’ya açmanızdır. Ancak sizin şefaatiniz ile Hristiyan halk, Tanrının önderliğinde ve verdiği zafer ile her zaman ve her yerde onun kutsal isminin düşmanları karşısında muzaffer olacak ve böylece Efendimiz Hz. İsa’nın ismi bütün dünyada bilinecektir.”
Karojenleri ayıran başka bir husus ise vasal politikasıydı(bir kişinin veya bir yönetimin altında bulunan ona bağlı kimseler) . Franklar feodalite sistemiyle soylulara toprak verilerek kendilerine Atlı vasal yetiştirmeyi sağlarlar. Güçlü vasallara sahip olması ordusunun daha güçlü olmasını sağlıyordu. Bu vasallara Arpalık adı altında yurtluklar verilirdi. Lordların yetiştirdiği vasalların tüm ihtiyaçlarını lordlar karşılardı. Bu sistemi Osmanlı’daki Tımar Sistemine benzetebilirsiniz. Lord, Vasal’ın at, kılıç, mızrak, kalkan, balta gibi teçhizatlarını da karşılamak zorundaydı. Bu vasallar şovalyelerin temelini oluşturuyordu.
Şarlman 46 yıllık hükümranlığı süresince Belçika, Hollanda, İsviçre, Batı Almanya’nın çoğu, İtalya’nın kuzeyi ve Kuzey İspanya ile Korsikayı fethetmişti. Şarlman sınırlarını korumak için ordusunu sürekli hareket halinde tutuyordu. Aynı zamanda Saxonlara karşı ilk başta olmayan Katolikliği yaymak amaçlı ideallerini de pagan Saxonlara uyguladığı sert politikalarla sağlamaya başarmıştır. Bu başarıyı sağlayan politikalardan bazıları şunlardır: Saxonlar’ın suç işlemesi durumunda kiliseye gidip tanrılarına ihanet etmesi, Kutsal ormanlarında kurban verilmenin yasaklanması, Ölülerin yakılmasının yasaklanması gibi. Bu politikaya başvurmalarının sebeplerinden biri de Franklar’ın her çekildikleri zaman Saxonlar’ın, Franklar’a karşı isyan etmeleridir. Saxonlar belli bir Frank işgali sonrasında Hristiyanlığa dönmüşlerdir. Franklar bu din değişimini tanrının bir lütfu olarak görmüştür.
Bence hiç bir şekilde bu değişim ne tanrının lütfuydu ne de İsa’nın lütfuydu. Asıl sebebi Frank istibdadi(baskı) hükümranlığıydı. Şarlman İspanya savaşlarıyla Endülüs’deki Müslümanlara karşı da savaşmıştır ama İspanya da Müslümanlara karşı pek etkili olamamıştır. Şarlman dönemindeki en önemli olayların başında Papa III.Leo’nun kendisine sığınması vardır. III.leo Papa I.Hadrianus’un halefidir ama Papa III.Leo Roma ruhban sınıfının önemli bir kesimi tarafından sevilmemiştir. Papa III.Leo 25 Nisan 799’da San Lorenzo Bazilikasına giderken kendisine düşman kesimler tarafında bir tuzak kurulmuştur.
Papa III.Leo bu tuzağın üzerine hapsedilmiştir ve isyancılar şehrin kontrolünü ele geçirmişlerdir. Leo bu hapis hayatında pek uzun süre kalmamıştır ve hapisten kaçmıştır. Tabi ki Papa Leo en mantıklı hamle olan Şarlman’a sığınmayı seçmiştir ve Alpleri aşarak İmparator Şarlmana sığınmıştır. Leo’nun Düşmanları da onu takip ederek Şarlman’ın huzuruna çıkmışlardır. İsyancılar Papa III.Leo’yu zina ve yalancı şahitlik ile suçlamışlardır. Şarlman’dan, Leo’ya Papalık görevini geri vermemesini istemişerdir.
Şarlman ise Papalığın III.Leo’nun haklı olduğunu savunarak ona Papalığı yeniden bahşetmiştir. Suçlamaları düşürmek amaçlı ise Roma’da konsil toplamıştır(konsil Hristiyanlıkta belli bir cevaba ulaşamamış sorunların ve ruhban sınıfının yargılamalarının yapıldığı dini nitelik taşıyan toplantılardır.). III.Leo’nun bu suçlardan kurtulmak amaçlı aklanma yemini etmesi kararlaştırılmış ve Leo bu yemini 23 Aralık 800’de Aziz Petrus Bazilikasında etmiştir. İmparator Şarlman’ın kendisini kurtarması şerefine, 25 Aralık 800’de Kutsal bir Noel gününde, Leo bu desteği için Şarlman’ı Tüm Roma’nın İmparatoru ilan etmiştir.(Holy Roman Empire) Ona Aziz Petrus(İlk Papa olarak kabul edilir) Kilisesinde en değerli tacı giydirmiştir.
Şarlman artık sadece Hristiyanlığın kılıcı değildi. Aynı zamanda Tüm Romalılar’ın İmparatoruydu. Tabi ki artık Roma’lı diye bir toplum kaldıysa. Şarlman’ın Kayzer olma sevdasını Aechen’deki sarayını İstanbul’daki İmparatorluk sarayına benzetmesi bu sevdanın göstergelerindendir. Kimliğinin barbar bir Batı Cermen kralı olmadığını, bir Katolik İmparatoru olduğunu tüm dünyaya Papa III.Leo aracılığıyla kanıtlamıştır. Lateran Sarayı’ndaki mozaikte bu İmparatorluk tacının giydirilmesinin bir mozaiği bulunmaktadır. Aslında Şarlman’ın İmparator olmak için Papaya ihtiyacı yoktur. Daha saltanatının ilk yıllarında Roma’yı zaten I.Hadrianus döneminde ele geçirmiştir. Ama bir Katolik olarak Papanın desteğini alması lazımdı yoksa nasıl Tüm Katoliklerin lideri olabilirdi ki! Kaynakça: R. H. C. Davis Orta Çağ Avrupa Tarihi
Uzayla – Kültür Evreni
Tarih Kulübü’ne Katılmak İster misin?
Tarihin, kahramanların var olduğu kulüp. 🏛️
Kulübe üye olmak ve gönderi paylaşmak için siteye kayıt olunuz.