Gelmiş Geçmiş En Korkunç Oyun: Outlast 1

4 Eylül 2013 tarihinde Red Barrels tarafından geliştirilen ve Outlast serisinin ilk oyunu olan Outlast 1, bir birinci şahıs korku-gerilim oyunudur.

Oyun, PlayStation 4, Android, Xbox One, Microsoft Windows, MacOS, Nintendo Switch, ve Linux platformlarında oyun meraklılarına sunulmuştur.

Outlast 1, sadece içerdiği korku unsurlarıyla değil hikayesiyle de insanı etkisi altına almayı başarmış nadir korku-gerilim oyunlarındandır. Peki nedir Outlast 1’in hikayesi, hemen kısaca değinelim.

Oyunda, Miles Upshur adındaki bir karakteri oynuyoruz. Gazeteci olan Miles, Lake County, Colorado dağlarının derinliklerinde bulunan “Mount Massive Asylum”  isimli, tamamen kontrolden çıkmış ve kapatılmış olan bu akıl hastanesini haber yapmak için yola koyuluyor. Tek başına çıktığı bu yolculuğu sırasında akıl almaz olaylara şahitlik ederken aynı zamanda bir de hayatta kalmaya çalışıyor.

Oyunda bize sadece bir el kamerası veriliyor. Yolculuk sırasında tanık olduğumuz her şeyi bu kameraya, ileride delil olarak kullanabilmek için kayıt etmeye çalışıyoruz. El kameramız dışında başka hiçbir eşyamız yok. Buna kendimizi savunabileceğimiz bir silah ya da sopa benzeri herhangi bir araç-gereç de dahil. Bununla beraber kameramızda ufak bir pürüz fark ediyoruz ki aslında asla göz ardı edilemez: piller. Ne yazık ki elimizdeki kameraya, oyun içinde yaşadıklarımız yetmiyormuş gibi, bir de pil bulmamız gerekiyor. Peki bitti mi? Hayııır. Üstüne bir de oyun içinde ara ara kameramızın gece görüş özelliğini açıp ilerlememiz gerekiyor ki bu durum da resmen yaşadığımız gerilimin üstüne tuz biber oluyor.

Oyun temel olarak yukarıda da bahsettiğim gibi hayatta kalma oyunu. E bu da demek oluyor ki oyun içinde bol bol kaçmamız ve saklanmamız gerekiyor.

Gerilim, korku ve hatta psikolojik olarak sizi gerçekten etkisi altına alacak bu oyunu tek başınıza oynamakta güçlük çekebilirsiniz. Ama birçok kişiye ve elbette bana göre de oyun dünyasının gelmiş geçmiş en korkunç oyunudur Outlast 1.

O yüzden bu oyunu oynayacak arkadaşların şimdiden ses tellerine sağlık, kendilerine bol bol cesaret ve başarı diliyorum.

Uzayla – Kültür Evreni