Özellikle son zamanlarda, ilişki kurmak çok zor bir hale gelir oldu. Tinder, Okcupid, Instagram gibi birçok sosyal medya aracı ilişki kurmayı bir iki adıma indirgeyebiliyorken; günümüzde yüzlerce insan yalnızlıktan yakınıyor. Bu uygulamalarla bir ilişkiye başlansa dahi çok sürmeden yine kendilerini yalnızlığın kollarına bırakıyorlar. Belki, internet üzerinden, yalnızlıktan yakınan ve birine ihtiyaç duyan insanlara ulaşabiliyor ve yüz yüze zaman geçiriyoruz fakat bizi birbirimizden uzaklaştıran durumlar meydana geliyor. Hiçbir zaman aradığımızı bulamıyoruz. Peki, bu neden kaynaklanıyor? Gelin inceleyelim.
Fazla Seçenek Kafa Karıştırıyor
Sadece sosyal medyada değil. Gündelik hayatta; okullarımızda veya iş yerlerimizde dışarıya dönük birçok insanla karşılaşıyoruz. Onlarla zaman geçirme şansımız oluyor. O kişide kalmıyoruz. Hoşumuza gitmeyen birkaç hareketi bizi o kişiden uzaklaştırabiliyor. İnsanlarda kalmıyoruz. Çünkü, fakülteye girdiğimizde, işyerlerimizde iletişime açık ve bir ihtimal bir şeyler yaşayabileceğimiz insanlar mevcut. Onları merak ediyoruz ve gidiyoruz. Devamlı bir merak halinde ve daha iyi olacak düşüncesi bizi bir ilişkide sabit kalmaktan uzaklaştırıyor. Bu, özellikle sosyal medyanın kullanımının artması ile artık en büyük sorunlardan biri haline geldi. Artık, kendimizi şansımıza denemeye bırakıyoruz. Tatmin olamıyoruz.
Ne İstediğimizi Bilmiyoruz
Çok fazla seçenek var demiştik. Seçeneklerin fazla olması bizim ne istediğimizi bilmemizle birleşince işin içinden çıkamıyoruz. Ağır depresyonlara dahi girdiğimiz aşklarımız oluyor. Ama neye üzülüyoruz; ne istiyoruz bilemiyoruz. İlgi isterken; ilgi veren kişiden sıkılıyoruz. Birileri tarafından kabul görmek için kendimizi bir ilişkiye zorluyoruz. Sonu hüsranla biten ilişkiler yaşayabiliyoruz. Sonra, yorulmuş oluyoruz ve ilişki istemediğimizi düşünüyoruz. Ama bir yandan yalnızlık bize yük geliyor. Fakat, kafa karışıklığımızla nereye doğru adım atacağımızı bilemiyoruz.
Zamanımız Olmuyor
Yoğun iş veya okul temposunda ilişkiye zamanımız dahi olmuyor. Ne kendimizi geliştirebiliyoruz ne de birini tanımaya zaman ayırabiliyoruz. Enerjimiz tükeniyor. Birini tanımak uzun zamanlar gerektirir fakat biz bir yerlere yetişmeye çalışırken hiçbir şeyi göremiyoruz. Yalnızlığa adım atıyoruz. Zamanla sevmeyi dahi unutuyoruz. İnsanlara ne tahammülümüz ne zamanımız kalıyor. Yalnızlaşıyoruz.
Onlarca neden daha sayılabilir ilişkilerin kısa sürmesine. Birini sevmek, ona değer vermek artık yük olarak görülebiliyor. Herkes, başarılı ve güçlü olarak yetiştiriliyor. İlişkiler artık ihtiyaç olarak görülüyor ve yeteri kadar güçlü ve başarılı isek bu bize yeterli oluyor. Bir kadın, bebek sevgisi çekmeyi bekliyor düzenli bir ilişki yaşamak için. Bir adam da artık doymayı bekliyor her şeye. Herkes bir şeyleri bekliyor. Yalnızlıktan şikayet ederken birine ne kadar da tahammülümüzün kalmadığını göremiyoruz. Bu nedenle, kurduğumuz ilişkilerde sağlıklı olmuyor. Birileri hayatımıza giriyor ve gidebiliyorlar. İnsanları Hayatımızın temeline oturtmaya cesaretimiz olmuyor. Gidişlerinden sonra egomuzla karışık bir hüzün yaşayıp hayatımıza devam ediyoruz. İstediğimiz ne , bilmiyoruz. Nasıl mutluysak öyle ilerlemeliyiz. Sağlıklı bir ilişki istiyorsak; sağlıklı adımlar atmalıyız; aksi takdirde kendi içimizde mutlu olmayı öğrenmeliyiz.
Uzayla – Kültür Evreni