Hayatın Nihai Hazzı: Hedonizm

Evrende her şey insan için haz objesidir. Ancak erdemle gelen bilgi arttıkça haz da artar. Bu nedenle yönelim hazza değil bilgiye olmalıdır.

Epikür (M.Ö. 341-270)

Hedonizm terimi aslında kullanıldığı alana göre farklı anlamlara gelse de, genel anlamda aynı konuya atıfta bulunur: Zevk ve acı, hedonizm kavramında bu iki sözcük sıkça kullanılır. Felsefede hedonizm kavramı üzerine, hayatın gayesinin ancak haz alarak mümkün olacağından bahsedilir. Bu, bir kişi için içsel anlamda en değerli tek şeyin zevk olduğu ve en değersiz tek şeyin de acı olduğu anlamına geliyor.


Hedone” sözcüğü Antik Yunancada haz ve zevk anlamlarına tekabül etmekteydi. Hedonistlere göre insan eylemlerinin sonucunda zevk alabilmelidir daha doğrusu o eylemi zevk almak için yapmalıdır. Elbette hedonizm kavramının kullanım alanı oldukça geniş; bazen cinsellik üzerine de kullanılabilir bazen de zevk aldığın bir hobi konusunda da.


Hedonizmin Tarihi

İlk büyük hedonist akımı, M.Ö. 4. yüzyıla kadar dayanır (Aristippos M.Ö. 435-355). Kireneli Aristippos tarafından kurulan bir düşünce okulu olan Kirene Okulu, Sokrates’in mutluluğun ahlaki eylemin sonuçlarından biri olduğu düşüncesine değindi, fakat aynı zamanda erdemin içsel bir değeri olmadığına da inanıyordu. Zevkin, özellikle de zihinsel zevkten ziyade fiziksel hazzın nihai iyi olduğuna ve haz için uzun bir süre beklemek zorunda kalmaktansa anlık tatminin daha arzu edilir olduğuna inanıyorlardı.

İlginizi Çekebilir: Sokrates’in Hazcı Öğrencisi, Kirene Okulunun Kurucusu Aristippos

Aristippos’un Kirenesinin dışında oldukça farklı bir hedonizm biçimi olan Epikürcülük (Epikür liderliğinde) vardı. Hazzın nihai iyilik olduğu konusunda hemfikir olsa da, Epikür hazza anlık tatmin yerine huzur ve arzunun azaltılması yoluyla ulaşıldığına inanıyordu. Epikür’e göre felsefi tartışmalarla dolu basit bir hayat yaşamak, elde edilebilecek en yüksek zevkti.

Orta Çağ boyunca, hedonizm inanç, umut, günahtan kaçınma ve başkalarına yardım etme gibi Hristiyan erdem ve idealleriyle uyuşmadığı için Hristiyan filozoflar tarafından reddedildi. Yine de bazı filozoflar, hedonizmin, insanların mutlu olmasını Tanrı’nın arzusu olduğu için değerli olduğunu savundu.

Hedonizm

Özünde Değerli: Zevk salt olarak özünde değerlidir. Şu an genel olarak biz insanların gördüğü en değerli şey paradır. Ama para zevk gibi özünde değerli değildir. Örneğin para yalnızca araç olarak kullanıldığında değerlidir ki bu da paranın kendisini değerli kılmaz. Para, onunla yalnızca bir şey satın aldığınızda gerçek değere sahiptir. Bu nedenle, özünde değerli değildir. Öte yandan zevk, özünde değerlidir. Bir kişi zevk aldığında, başka bir şeye yol açmadan yani doğrudan kıymetli hisseder.


Psikolojik Hedonizm: Psikolojik hazcılık, hem bilinçli hem de bilinçsiz olarak zevk alma ve acıdan kaçınma arzusunun sadece psikolojik anlamda gerçekleştiği bir başka hedonizm türüdür. Psikolojik hedonizmin çeşitleri Sigmund Freud, Epikür, Charles Darwin ve John Stuart Mill tarafından pek çok kez dile getirilmiştir..

Uzayla – Kültür Evreni

Uzayla'da Keşfet!

Yorumlar (1)

Bir yanıt yazın