Kitaplara, şiirlere, filmlere konu olan aşk bu sefer tıp literatürüne ağrı kesici olarak konu oldu. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde yapılan bir araştırmaya göre, yoğun ve tutkulu bir aşk, ağrı kesicilere benzer bir etki yaratıyor. Aşkın ”analjezik” yani ağrı kesici bir yönü olduğu deneylerle ortaya koyuldu. Dr. Sean Mackey liderliğinde araştırma ekibi bir deney yaptı. Araştırmacılar, çalışma için 15 lisans öğrencisi (sekiz kadın ve yedi erkek) işe aldı. Ve bu kişilerden deneye gelirken yanlarında aşık oldukları kişinin fotoğrafını, bir de tanıdıkları ve yakışıklı/güzel buldukları herhangi bir arkadaşının fotoğrafını getirmeleri istendi.
Ardından katılımcıların avuçlarına bilgisayar kontrollü bir termal uyarıcı ile ısı verildi ki biraz acı çekmeleri amaçlandı. Bu sırada ne derecede acı çektiklerini ”çok fazla, orta derecede ya da çok az” olarak sınıflandırmaları istendi.
Bu koşullara ek olarak, katılımcıların acı çektikleri an beyindeki sinirsel hareketler ve dalgalar ölçüldü. Bu ölçümler üç aşamalı olarak yapıldı. İlk iki aşamada katılımcıların deneye gelirken getirdikleri fotoğraflar gösterildi. Üçüncü aşamada da bir kelime oyunu oynatıldı. Bu kelime oyunu acıyı azaltıcı bir etkisi olduğu bilinen bir oyundu.
Çıkan sonuçlar ilginçti. Katılımcıların aşık oldukları kişilerin fotoğraflarına bakarken hissettikleri acı miktarı, kelime oyunundaki gibi azdı. Üçüncü aşama olan oyundaki rahatlama, beynin kabuk (korteks) bölgesindeki aktivitenin artmasıyla gözlemlenirken, aşık oldukları kişiye bakarkenki rahatlama ise, beyindeki ”ödül merkezi” olarak tanımlanan bölgedeydi.
Ağrı Yönetimi Bölümü başkanı Dr. Sean Mackey , “Aşkın bu tutkulu, her şeyi tüketen evresindeyken, ruh hallerinde acı deneyimlerini etkileyen önemli değişiklikler oluyor” dedi. Anestezi ve çalışmanın kıdemli yazarı, 13 Ekim’de PLoS ONE’da çevrimiçi olarak yayınlandı . Beyindeki bu ödül sistemlerinden bazılarını ve bunların acıyı nasıl etkilediğini anlamaya başlıyoruz. Bunlar beynimizde ruh halini, ödülü ve motivasyonu etkileyen birincil nörotransmiter olan dopamini içeren çok derin, eski sistemlerdir. “
Bilim adamları, kronik ağrısı olan hastalara ağrı kesicileri atmalarını ve kullanmamalarını ve onların yerine tutkulu bir aşk ilişkisini koymalarını söylemeye henüz tam olarak hazır değiller; daha ziyade, aşk tarafından tetiklenen bu sinirsel ödül yollarının daha iyi anlaşılmasının ağrı kesici üretmek için yeni yöntemlere yol açabileceğidir.
Dr. Sean Mackey’in bu araştırması 3 Ekim’de PLoS ONE’da çevrimiçi olarak yayınlandı.
Kaynak: https://med.stanford.edu/news/all-news/2010/10/love-takes-up-where-pain-leaves-off-brain-study-shows.html
