Karadut lekesinin hiç çıkmamasıyla alakalı bir hikayeyle Yunan mitolojisinde var olan en büyük aşk hikayesinden birini anlatmak istiyoruz.
Geçmişten bu günlere kadar bizlere ulaşmış, ancak yazı olmayan bir devirde sözler ile günümüze gelen bir dolu hikâye vardır. Ve hatta herkesin efsane olarak bildiği destansı aşk hikâyeleri de bu şekilde bildiğimiz hikâyelerdendir. Herkesin aşina olduğu ancak kaynağını bilmediği efsaneleri bünyesine almaktadır mitoloji dediğimiz şey. Herkes Shakespeare’in belki de en önemli eserlerinden biri olan Romeo ve Juliet’i duymuştur. İşte bu aşk hikâyesi Romeo ve Juliet’in geldiği yer ve antik Yunan dönemindeki halidir.
Pyramus ve Thisbe
Pyramus ve Thisbe birbirlerine çok âşık olan iki aşıkmış. Evleri bile yan yana, duvarları dahi birbirlerine bakan evlermiş. Bu iki sevgi dolu aşık birbirlerini çok sevmelerine karşın aileleri de bir o kadar anlaşamayan ve birbirlerini hiç sevmeyen ailelermiş.
Bu iki aşığın evlenmelerine şiddetle karşı çıkmışlar. Hiçbir koşulda evlenmelerine mahal vermiyorlarmış. Bu iki aşık evleri ve odalarının duvarları birbirine çok yakın olduğu için duvarlarından her gece gizli gizli fısıldaşırlarmış. Bu iki aşık sonunda kaçmakta karar kılmışlar. Kaçacakları yeri ayarlamış, her şeyi enine boyuna konuşmuşlar. Buluşacakları yer ise dut ağacının altı olacakmış.
Kaçacakları gece Thisbe, Pyramus’dan çok daha önce ağaca varmış ve orada beklerken sesler duyarak ürkmüş. Bir mağaraya doğru yol almış. Yol alırken şalı yere düşmüş. Thisbe’in işittiği ses aslında bir aslana aitmiş. Aslan Thisbe’nin yere düşen şalını yırtmaya başlamış. Aslandan şala doğru kanlar süzülmüş. Tam bu anda Pyramus dut ağacının altına varmış ve tek gördüğü şey kanlı bir şal görüntüsüymüş. Bu gördüğü manzaraya karşısında kahrolan Pyramus, Thisbe’in öldüğünü düşünerek bir hançer ile hayatını sonlandırmış.
Sonrasında Thisbe aslandan saklandığı mağaradan çıkarak dut ağacının oraya varmış. Ancak geldiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olmuş. Pyramus hançer üzerinde kanlar içinde yerde öylece yatıyormuş. Pyramus’tan süzülen kan karadut ağacına karışmış ve dutun rengini kopkoyu bir hale getirmiş. Onu bu şekilde gören Thisbe ise gözyaşlarına hâkim olamamış. Thisbe’nin akan gözyaşları dut ağacının yaprakları ile buluşmuş. Bu durumda da bu iki aşık hiçbir şekilde bir araya gelememiş. Böylelikle de karadut, bu ölümsüz aşkın simgesi olmuş.