İlk defa 1932 yılında basılan Cesur Yeni Dünya, George Orwell’ın 1984 adlı yapıtı ile birlikte anti-ütopya edebiyatın ilk akla gelen romanlarından biridir.
Eser, mevcut sisteme alternatif bir yapı sunmak yerine bu sisteme eleştirel bir yaklaşım sergilemiştir.
Cesur Yeni Dünya, Londra’da ‘F.S. 632’ olarak tanımlanan 2540 yılında geçmektedir. Kitabın zaman kavramında miladı ”Ford’dan Sonra” olarak almasının nedeni ise romanın dünya temelinde üretim bandının yaratıcısı Henry Ford olmasından dolayıdır. Eserde de sıkça ‘Fordumuz’, ‘Ford aşkına’ gibi kavramlar kullanılarak Ford adeta tanrısallaştırılmıştır.
Kitapta adı geçen karakterler şunlardır: Bernard Marks, Helmhotz Watson, Lenina, Kuluçkalama ve ve Şartlandırma Müdürü, Linda, John (Vahşi) ve Mustapha Mond.
Dünya Devleti olarak adlandırılan devlette, insanlar doğuştan toplumsal kuralları benimsemiş olarak Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde doğarlar. Bu bağlamda bireyler genetik ve sosyal bakımdan şansa bırakılmayacak şekilde özelleştirilmektedir.
Alfa, Beta, Gama, Delta ve Epsilon sınıflarından birine, henüz embriyo iken, sınıfına uygun kimyasal ve hormon takviyesi yapılıyor. Buradaki alfa en üst lider olmakla beraber Epsilonlar vasıfsız işçilerdir.
Bilim adamları tarafından insan yumurtalarına özellikler aşılandıktan sonra doğan kişiler, bir eğitime tabi tutulur. Bu kişilerin nasıl bir yaşam süreceklerine devlet karar vermektedir. Buna da ‘Şartlandırma’ denilmektedir. Kişiler sadece devlete hizmet etmek için var olmuşlardır.
Şartlandırma sayesinde çocuklar, sosyal sınıfına daha kolay uyum sağlayabilmektedir.
Sistemin devamlılığı için tarih öğretilmiyor felsefe, edebiyat kitapları yasaklatılmıştır. Bunların gereksiz şeyler olduğu öğretiliyordu. Dini bayramlar yerini ‘Ford Bayramları’, ‘Dayanışma Ayinleri’ gibi kavramlara bırakmıştır.
İnsanlar kendilerini kötü/mutsuz hissettiklerinde ‘Soma’ adındaki ilaç veriliyordu. Bu ilacı aldıklarında insanlar kendini daha rahat ve mutlu hissediyordu.
‘Anne’ ve ‘Baba’ gibi kavramlar Dünya Devleti’nde kullanılmıyor, bireycilik yerini toplumsallığa bırakmaktadır. Çünkü ”herkes herkese aittir” (Ortak dünya devleti özdeyişi).
Bu düzenin yanı sıra eski sistemle hayatlarını devam ettiren bir toplum daha vardır. Ve bu toplumun yaşadığı yere de ”Vahşi Bölge” deniyordu. Burada ‘aile’ kavramı ‘din’ kavramı bulunmaktaydı.
Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sı bugün halen distopik özelliğini koruyor, geleceği sürekli bir adım daha iyi tasvir ediyordu.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
https://dergipark.org.tr/tr/download/issue-file/25573
Aldous Huxley – Cesur Yeni Dünya
Uzayla – Kültür Evreni