Bu yazıda Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun akıcı eserini meraklı gözlerle beraber inceleyeceğiz. Önce kapaktan başlayacağız bu işe ki her şeyi açıklar nitelikte olacak. Yazarın romanına neden bu adı verdiğini anlayabilmemiz adına Sodom ve Gomore şehirlerinin Tevrat’ta geçen Lût Kavmi hikâyesini kısaca anlatacağım ardından ilgilenenler için eserin kısa özetini verip sonra karakterler üzerinden inceleme konuma geçeceğim.
Sodom Ve Gomore Şehirleri:
Musa’nın beş kitabının (Yaratılış, Çıkış, Leviler, Sayılar ve Tesniye kitapları) birleşimi olarak adlandırılan Tevrat’ta, dini-didaktik bir anlatıda geçen iki günahkâr Şehrin ismidir. Bu hikaye Lût Kavmi olarak adlandırılır. Hz. Nuh’un oğullarından olan, Terah’ın çocuklarından, Haran’ın oğludur Hz. Lût. Hz. İbrahim’in yeğenidir aynı zamanda. Yakup Kadri’nin eserine Sodom ve Gomore adını verme sebebini açıklamak için sizlere biraz Lût Kavmi’ni anlatacağım.
Lût Kavmi
Amcası Hz. İbrahim ile Mısır gibi belli başlı ülkeleri gezdikten sonra amcasından ayrılıp karısı ve iki kızıyla birlikte Sodom (günümüz Usdum’a Ölüdeniz’in güneyine) göç eden Hz. Lût’un hikayesidir. Sodom, Gomore, Adma, Tseboim, ve Bela şehirlerinin halkı, Elâm Kralı Kedorlaomer’e isyan edip yenildiklerinde Lût’da esir alınmış olur. Yeğeniyle ilgisini kesmeyen Hz.İbrahim onu kurtarır.
Tevrat’a göre Rabb’e karşı olan, eşcinsel ilişki ve türlü ahlaksızlarıyla bilinen Sodom halkı günahkâr kabul edilir. Bu halkı cezalandırmakla görevli melekler insan suretine bürünüp Hz. İbrahim’e misafir olarak gelirler. Tanrı’nın Sodom ve Gomore’nin günahlarını affetmeyeceğini ve onların helak edileceklerini bildirir. İbrahim oradaki iyi insanların hatrına böyle bir şeyin olmamasını rica eder, melekler eğer on tane iyi insan bulursa ricasının kabul edileceğini söylerler fakat Hz. İbrahim on tane bile iyi insan bulunamaz. Sodom’a giden iki melek Hz. Lût’un daveti üzerine evine ziyarete giderler. Bunu duyan köylüler melekleri teslim almak için evini basarlar…
Lût, her şeyi yapabileceğini hatta kendilerine kızlarını bile verebileceğini söyler ama köylülerin bu teklifini kabul etmez. Kızlarını teklif etmesi, erkeklere kadınlarla ilişki kurmaları gerektiğini hatırlatmak için olduğu şeklinde açıklanır. Melekleri almak için halk kapıyı kırmaya çalışır, melekler kaosa müdahale ederek halkın gözlerini kapıyı göremeyecekleri şekilde kör ederler. Melekler Lût’a şehri helak edeceklerini, ailesiyle birlikte burayı terk etmesi gerektiğini söylerler. Arkalarına bile bakmadan şehri terk etmeleri gerektiği tembihlerler. Gün doğarken Toasar’a varırlar. Sodom ve Gomore’ye göklerden kükürt ve ateş yağdırılır. Her şey yok olur. Lut’un karısı uyarılara uymayıp arkasına bakar ve ceza olarak tuz sütununa dönüştürüldüğü söylenir. Lut kızlarıyla beraber Ölüdeniz’in güneyinde bir mağaraya sığınır. Hz. İbrahimle ilişiği kesilen, İsrail oğulları için önemini yitirdiği için Lût ile ilgili çok fazla bilgi yoktur.
Roman, Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf kuvvetleri tarafından işgal edilen İstanbul’da geçmektedir. Dönemin üst sosyal kesimi ile itilaf kuvvetleri arasındaki çarpık ve ahlaksız ilişkileri anlatır. Yazar, kitaptaki her bölüme başlamadan önce Ahd-i Atik’ten alıntılar yaparak başlar. Bu alıntılar elbette ki bölümlerle ilintili manidar alıntılardır.
Sodom ve Gomore’nin Kısa Özeti
İngiliz subayı Captain Gerald Jackson Read dönemin sosyetesince her partiye, davete çağırılan, yakışıklılığıyla kadınların gözdesi bir karakterdir. Kitabın diğer ana karakteri olan Leyla gibi. Esmer güzeli Şuh bir genç kızdır. Babası, Duyun-u Umumiye memuru Sami Beyin siyasi ilişkileri sebebiyle tanıştığı Captain Jackson sık sık evlerine gelir ve Leyla ile dostlukları başlar. Leyla dayısının oğlu Necdet ile nişanlıdır esasen. Necdet Milli mücadele savunucusu bir gençtir ve eserde geçen “monden hayat” hiç ona göre değildir fakat sırf Leyla için katlanır. Milli aşkı ile Leyla arasında kalır.
Necdet’in doktor arkadaşı Cemil Milli Mücadele’ye katılır ama o katılmaz. Leyla monden hayatın içerisinde caka satabilmek, yer edinebilmek için Captain ile yakınlaşır ve bu durum her seferinde Necdet’i kıskandırır, ilişkilerini bitme noktasına getirir. Leyla dişilliğini ve Necdet’in ona olan zaafını kullanarak kendisini affettirir her seferinde ve Captain ile görüşmeye de devam eder. Cemiyetin diğer ucunda o sırada başka çarpık ilişkiler yaşanmaktadır…
Ailesi çok da önemli kimseler olmayan Nermin daha yeni on sekizine basmıştır ve Leyla kadar güzel olsa da onun kadar ilgi görememekten yakınır. Genç zabitlere bakınırken bahtına, Major Will‘in davetinde Miss Fanny Moore çıkar. Genç kız bir kadın tarafından sevilmenin ve Fanny Moore‘un beyaz güvercini olmanın keyfindedir artık. Major Will; tam olarak ne yaptığı romandaki karakterlerce de bilinmeyen pembe yanaklı tombul bir adamdır. Heteroseksüel fakat geniş fantezileri olan biridir. İstanbul’da günler güzel geçerken, bu sırada Anadolu’dan Sakarya zaferinin haberleri gelir.
Leyla’nın İstanbul’a döndüğü dönemde Türk ordusu, Büyük Taarruz’a başlamıştır. Kısa bir süre sonra zafer haberleri İstanbul’a gelir. Artık İstanbul, işgal yıllarının sefil hayatından çok uzaktır. İtilaf subayları ve onların çevresindeki yerli halk evlerine kapanmıştır. Necdet, sokaklarda düzenlenen zafer yürüyüşlerine katılır. Leyla, alışık olmadığı ve ona korkunç gelen bu manzarada Necdet’e tesadüf eder. Ancak artık karşısında kendisini seven eski Necdet yoktur. Bağımsız İstanbul’da bağımsız bir Necdet vardır artık.
Roman özelinde sözgelimi fikirler
Bu roman Yakup Kadri’nin hayati görüşlerinin ayrıldığı üç dönemden 2. döneme yani milliyetçi dönemine denk gelir. Sodom ve Gomore’de olaylar 3. tekil şahıs ağzından anlatılır. Bir tek Jackson Read’in annesine yazdığı mektup 1. tekil şahıstır. Eser 1920’lerin siyasi zorlukları döneminde geçmesine rağmen çok fazla siyasi olayların bahsi geçmez. (Sakarya Savaşı ve İzmir’in Kurtuluşu) Roman İstanbul sosyetesinin bulunduğu Beyoğlu, Şişli, Nişantaşı, Bebek, Moda gibi mekanlarda geçer.
Çok fazla karakter bulunmasına rağmen her karakterin özellikleri romanda ince ince anlatılmıştır ve yazar karakterler üzerinden mesajlarını çok başarılı şekilde vermiştir.
Romanın baş erkek karakteri Jackson Read’dir fakat bence Necdet olmalıydı. Bu roman tezli bir roman, anlatmak istediği ve vermek istediği mesajlar var hatta bunların altını çizmek için Sodom ve Gomore şehirleriyle alt zemin hazırlamıştır yazar. Öyle ki işgal altındaki bir şehirde yaşanan çarpık ilişkiler yazara ‘günahkar şehri’ andırmıştır. İşgal dönemindeki yozlaşma problemini anlatırken yazarın elinde mutlak doğru olarak kabul edebileceği iki karakter vardır bunlardan biri Necdet bir diğeri ise Cemil’dir. Cemil romanda sadece işgal döneminde en doğru olanı yapan biri olarak Necdet’i de ayıplamak için konulmuş bir karakterdir. Yazarın tezini savunması için milli duygularını diğerleri kadar kaybetmemiş olan Necip kalır elinde. Fakat Necip tam anlamıyla milli mücadele ruhunu yansıtan bir karakter değildir. Ülke darboğazdayken eğlencelere gider ve Cemil üzerinden yazar Necip’i de eleştirir.
Öte yandan, bakıldığı zaman belki de tam olarak yozlaşmanın ne seviyede olduğunu anlatmak için çok yerinde çizilmiştir Necip? Sonuçta vatan aşkına rağmen kendi derdine ve eğlencesine bakan karakter de çoktur aramızda. Fakat böyle bir vaziyette yazar için tek bir doğru duruş vardır ve bunu eseriyle yansıtmak ister okurlarına.
Romandaki Bazı Dokular
Aile Yapısı
Eserde kadınlar da erkekler de evli dahi olsalar süfli zevklerin peşindedirler. Eşcinsel ilişkiler beraberinde aldatmayı da getiriyor. Eşcinsel olmasa dahi evli kadınlar genç subayların peşine düşüyor, genç subayların bazıları da evli erkeklerin peşine düşüyor. Eser bu yönüyle İstanbul’un göbeğinde bir Sodom mesajını veriyor. Yazar, Lut Kavmi ile benzerliğe dikkat çekiyor. 18 yaşına giren Nermin bile sırf Leyla’ya özentilikten ve kendisini kanıtlama çabasından, dikkat çekebilmek için onu arzulayan ilk erkeğe kendisini bırakacağını söyler. Burada yazar aile yapısının içinde bulunduğu tehdide dikkat çeker.
Burada savaş esnasında anlık zevklerin peşinde aceleyle koşan insanoğlunu görmekteyiz belki de sadece her zorluğun sonu biraz hedonizm…
Türklük
Levanten kadın Madam Jimson’un eşinin vefatından sonra bir nüfus cüzdanına ihtiyacı olur. Hangi milletten olduğu bir bilinmezken aslında Türk olduğu ortaya çıkar. Kendi ahlakına ve iffetine söylenen her tür hakareti kabul gören kadın Türk olmayı çok aşağılık bulur! Türk olmanın kötü ve yetersiz olduğu olgusu Sami Bey üzerinden de işlenmiştir. Sami Bey, Türkiye’ye ait meselelerin sadece yabancılar tarafından çözülebileceği inancında olan bir Türk memurudur.
Bu iki karakter üzerinden dönemin Türklük algısını görebiliyoruz!
Azınlıklar
“Belki de şu an kendisini birden bire zengin edecek en kolay vurgun şekillerinden birini tasarlamaktadır. Acaba bi takım düzme belgelerle İngilizlere müracaat edip Türkler’den birinin malına sahip mi çıksam; yoksa Anadolu’da milli hareketi gözetlemek ve ihbar etmek için bir şebeke kurmak bahanesiyle ‘entilijans ofis’in örtülü ödenek kısmından bazı paralar mı sızdırsam diye düşünüyordur.” (Sodom ve Gomore: 40, 41)
Bu pasajda, Necdet’in barda karşılaştığı Ermeni bir adam hakkındaki düşüncelerini azınlıklara olan güvensizliğini gözler önüne sermektedir yazar.
Sonuç itibariyle, işgal altında olan şehrin insanlarının yozlaşmış, yaşadığı çarpık ilişkilerle kendi hayatlarına devam edişlerini, değer yargılarını eleştirmiştir Yakup Kadri. Olanları, Tanrı tarafından müdahaleye layık şehirlerle bir görmüştür.