Leonardo da Vinci – Mona Lisa: Sfumato Tekniği

 Sfumato tekniği ile resimlerde sert, ana hatlara bir yumuşaklık verilir. İtalyanca “sfumare” kelimesinden gelen bu kelime “duman” anlamına gelir. Yani; belli belirsizdir. Yavaş yavaş havaya karışır; yumuşak fırça darbeleri ile birbirine karışarak kendini bırakır. Basamak, basamak ilerlenir. Tonlar birbiri içinde kaybolur.


Dönemin öteki sanat eserlerinin aksine ani geçişler yoktur. Resme bakan kişi; belli belirsiz ifadelere kendi tanımını yükler. Bu nedenle, sfumato tekniği ile yapılan Mona Lisa tablosundaki yüz ifadesi için ortaya birçok fikir atılabilir. Sanatçı, tabloya bakanları daima ikilemde bırakır. Adeta, resmi sanatçı değil, ona bakan kişi bitirir. 

Leonardo da Vinci – Sfumato Tekniği

Sfumato teknigi Leonardo Da Vinci tarafından geliştirilmiştir. İlk olarak onun fırçasıyla meydana gelen bu teknik birçok sanatçıya ilham olmuştur. Leonardo’nun dördüncü prensibi diyebiliriz bu teknik için. Belirsizliği kucaklar. Paradoks ve kararsızlığa karşı değildir. Resimlerini  buğulandırır. Sert ve ani geçişlerden vazgeçmiştir.

Leonardo Da Vinci’nin asıl amacı, resimlerindeki sert ana hatlara yumuşaklık katmaktır. Mona Lisa tablosuyla; bu teknik olukça yaygınlaşmış ve merak konusu olmuştur. Rönesans döneminde kullanılan bu teknik, bir çok sanatçının fırçasında kendini bulmuştur. Tonların birbiri içinde eritilmesiyle, resim bir yumuşaklık kazanır. Bunun sonucunda, tabloda sert bir ana hatta rastlanmaz.

Sfumato Tekniği
Leonardo Da Vinci Kayalıklar Bakiresi, Virgin of the Rocks

 Fırçanın oluşturduğu yumuşak ve karanlık olan tonlar ile beraber Mona Lisa’nın gülümsemesi birçok kişinin aklına “Mona Lisa Gülümsüyor Mu?” sorusunu getirmiştir. Yüzyıllardır tartışılan bu konu, bu teknik ile biraz da olsa açıklanabilir. Puslu bir sonuç veren bu sanat tekniği, Mona Lisa’ya kestiremediğimiz bir yüz ifadesi vermiştir.

Tabloya büyük bir esrarengiz hava veren de bu tekniktir. Formların kenar çizgileri, uygulanan bu teknikle beraber yumuşayarak erimiştir. Tonlar gücünü kaybettikçe; ana hatlar silikleşmiş fakat asla kaybolmamıştır. Keskin bir kaybolma değildir bu. Keskin ton ayrımlarına da rastlanmaz. Titreşimli, sis gibi görünen bulanık bir resim çıkmıştır ortaya. Bu bulanıklık ve keskinlik ortasında biz de Mona Lisa’nın yüzündeki ifadeyi bir duyguya oturtamamış olabiliriz. Bu silikleşme ile beraber garip bir şekilde resim daha güçlü bir gerçeklik kazanmıştır. Fakat, bu gerçekliğin keskin bir açıklaması yoktur.

Leonardo’nun dördüncü prensibi diyebiliriz bu teknik için. Belirsizliği kucaklar. Paradoks ve kararsızlığa karşı değildir. Resimlerini  buğulandırır. Sert ve ani geçişlerden vazgeçmiştir. Leonardo, çalışmalarında ışıktan çok gölgeye odaklanır. Odak noktası arka plandır; detayları her ne kadar resimlerinde göstermese de odak noktası detaylardır. Bu teknik ile de, ışık ve gölge birbiri ile oynar. Sonucunda ortaya bu doğal çeşitleme çıkar. Sfumato tekniğini kullandığı başlıca eserleri ise; Kakımlı Kadın, Kayalıklar Bakiresi, Vaftizci Yahya’dır. Bu eserleri haricinde, Leonardo çiçek çizimlerinde sıklıkla bu tekniği kullanır.

 Uzayla – Kültür Evreni

Yorumlar (1)

Bir yanıt yazın