Marvel Sinematik Evreni’ndeki üçüncü Örümcek Adam filmi olan No Way Home, uzun süredir sinefiller tarafından bekleniyordu. Spider Man serilerinin en iyi yapımı olabilecek seviyedeki bu film, izleyicilerin karşısına ilgi çekici sahneler ile çıkmıştır.
Tobey Maguire ve Andrew Garfield’ın ağ atıcı süper kahraman olarak oynadığı filmler de dahil olmak üzere, şimdiye kadar bütün ‘Örümcek Adam’ filmlerini izlemiş biri olarak, bebek yüzlü Tom Holland’ın başrol oynadığı Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok’, hüzünlü sahneleri ile gözyaşımızı döküyor.
Biraz Spoiler İçerir!
Peter Parker (Tom Holland) – No Way Home
Peter Parker (Tom Holland) bundan sonra tescilli bir kanun kaçağıdır. Özellikle Mysterio (gizemli) kimliği meydana çıkar ve bütün dünya onun kim olduğunu bilir. Kimliği meydana çıkınca bu durumdan yalnızca kendisi zarar görmeyecektir. Haber, yalnızca Peter’ın hayatını değil, aynı vakitte en iyi dostu Ned (Jacob Batalon) ve kız dostu MJ’yi (Zendaya) tehdit eder duruma gelir. Her şeyi tersine çevirebilecek bir an için Doctor Strange’den (Benedict Cumberbatch) yardım istediğinde işler daha da kötüye gider, her şeyi inanılmaz bir şekilde berbat eder.
Strange, Wong’un (Benedict Wong) talimatlarına karşı bir büyü yapmaya başladığında, Peter, MJ’yi, sonrasında Ned’i, sonrasında teyzesini ve hem de Happy’i bu olaya dahil etmemek amacıyla yalvarırken oldukça yanlışlıklar yapar. Böylece büyü başarısız olur ve Çoklu Evren’den diğerleri (kötü kahramanlarımız) içeri girmeye başladığında en kötüsü başına gelir. Bu diğerleri, Norman Osborne/Green Goblin (Willem Dafoe), Dr Otto Octavius/Doc Ock (Alfred Molina) ve Max Dillon/ Electro (Jamie Foxx). Öncelikle Doctor Octopus sahneye oldukça havalı bir biçimde çıkar ve sonrasında da kahkahasıyla tanıdığımız Green Goblin sahne alır. İşleri oldukça karıştıran kahramanımız için artık çok daha büyük sorunlar ortaya çıkmıştır.
‘Spiderman: No Way Home’un yaptığı şey, eşit ölçülerde alkış, havlama ve iç çekişleri uyandıran şaşırtıcı bir hayran kitlesi olmasıdır. No Way Home, film sektörünü için günü kurtarıyor ve bunu dünyayı hayal kırıklığına uğratmadan yapıyor. Jon Watts, senaryo yazarları Chris McKenna ve Erik Summers’ın tazelik katmasıyla yaşama geçirilen kendi büyü dozunu eklemek amacıyla geri döndü.
Holland, Zendaya ve Batalon bunu diğer bir göz alıcı hadise durumuna getiriyor ve kötü adamlar ve şaşırtıcı kamera rolleri (Matt Murdock hayranları, sevinirler) muhakkak izleyicileri hayrete düşürecek. Dürüst olmak gerekirse, bu film milyar sınırını aşacak olsa da muhakkak çok daha fazlasını hak ediyor.
Uzayla – Kültür Evreni
