Tarihteki İlk Doğum Günü Kutlaması Nasıl Başladı?

Doğum günü birçok kültürde büyük bir heyecanla kutlanır. Pasta, mumlar, güzel kıyafetler, aileler, yakın arkadaşlar ve hediyeler doğum günlerine eşlik eder. Birçok kişinin heyecanla beklediği en özel günlerden biridir. Beraber dilekler dilenir ve birliktelikler yad edilir. Peki bu özel gelenek ne zaman ve nasıl başladı? Mumlar, süslemeler ve dilekler nasıl bu geleneğin parçası oldu? Gelin inceleyelim.


Takvimler oluşturulana kadar doğum günlerini kutlamak zaten imkansızdı. Fakat, yine de, doğum günlerini her ne kadar kesin olarak belirleyemeseler de bir şekilde ufak bir tören veya kutlama yapıyor olabilirler. Eski dönemde yaşayan insanlar güneş, ay, mevsim geçişleri gibi doğa ile meydana gelen olayları zamanla bağdaştırıyorlardı. Günümüzde de hala, yaşadığımız dönemin tarihini her ne kadar hatırlamasak da “yağmur yağıyordu”, “hava çok soğuktu” diyerek bu günleri anımsayabiliriz. Bu sayede, geçmişe zihinsel yolculuk daha kolay hale gelir. Geçmişte de, bir nevi bu yolla anılarını zihinlerinde tutabiliyorlardı.

Doğum Günü

Doğum günü kutlamaları da, tarihin en büyük yapı taşı olan Mısırlılar tarafından başlatıldı. O dönemlerde, mısır firavunları taç giydirildiklerinde tanrıya dönüştüklerinde inanırlardı. Bu da, Mısırlılar için büyük bir öneme sahip bir gelenekti ve bu törenlerin tarihte notları tutulurdu. Kısaca, o dönemlerde kutlanan ve özel olarak adlandırılan kişinin dünyaya ilk gözlerini açışı değil taç töreniydi. Ve, en az şu anki doğum günleri kadar öneme sahipti. Ayrıca, bugün onlar için tanrının fiziksel olarak doğduğu gündü. Bir nevi; tanrının doğduğu gün doğum günüydü. 

Doğum Günü

Yunanlılar da en az Mısırlılar kadar tanrı ve tanrıçalarla ilgiliydi. Yunanlılar ilk olarak, ay tanrıçaları Artemis’e ay şekline benzer kekler hazırlamış ve minnettarlıklarını bu yolla göstermişlerdir. Keklerle beraber, süslemeler ve mumlar da kullanmışlardır. Mumlar onlar için duayı temsil ediyordu. Mumları üflemeden  önce edilen dilekler ve dualar tanrıya iletiliyordu. Kısaca, Mısırlıların çıkardıkları bu özel güne Yunanlılar süslemeler ve mumlarla ekleme yapmıştır.


Peki, sadece özel kişiler, tanrıçalar için kutlanan bu özel güne nasıl “sıradan” olarak adlandırılan insanlar da katıldı? Eski Romalılar, bu konuda ilk adım atan topluluktur. Onlarla beraber, artık vatandaşlar da yakın arkadaşları, aileleri ile kendi doğum günlerini kutlamaya başladı. Fakat, o dönemler de daha yaygın olan erkek egemenliği bu konuda da kendini gösterdi. Uzun süre sadece erkekler bu günü kutlayabildi.

Erkeklerde de özellikle 50 yaşın üzerinde olanlara bu gelenek uygulanıyordu. Yiyecek ihtiyaçlarının yanında, lüks sayılabilecek tatlılar ikram ediliyordu. Bu tatlılar içerisinde meyveler olan basit olarak adlandırılabilecek tatlılardı. Zamanla, tatlıda yaratıcılığın atması ile beraber doğum günü masalarındaki ihtişam da beraberinde arttı. Kadınların bu konuda katılım olanağı da kadınların toplumda kendilerini ispat etmeleri ile yaşandı. Mısırlılardan yana gelişen bu geleneğe şimdi hepimiz büyük bir heyecan ile eşlik ediyoruz.

Uzayla – Kültür Evreni

Bir yanıt yazın