Genel Bir Bakış
Sanat tarihinin önemli eserlerinden biri olan ve yıllara meydan okuyan İnci Küpeli Kız tablosu; karanlık bir zemin içinde ışıltılı yüzü, mavi ve sarı renklere sahip baş örtüsü ve parıltısıyla kendini gösteren inci küpesiyle dikkat çeken bir kadın figürüdür. Hollandalı ressam Johannes Vermeer tarafından resmedilen bu tablo, Vermeer’in başyapıtlarından biri olarak anılmaktadır. 44.5 cm x 39 cm ebatlarındaki eserin 1665’te tamamlandığı bilinmektedir. Şu anda Mauritshuis, Lahey’de sergilenen ve Hollanda’nın Altın Çağı’nda resmedilen tablonun o zamanlar Hollanda’nın bilim, ticaret ve sanat dallarında en gelişmiş ülke olduğu zamanlara denk geldiği bilinmektedir.
Odak noktasının isminden de anlaşılacağı üzere inci küpe olduğu eser, kuzeyin Mona Lisa’sı veya Hollandalı Mona Lisa olarak da bilinmektedir. Yazarın kimden ilham aldığı net olarak bilinmemekle birlikte tablodaki kadının gülümsemesinin masum mu baştan çıkarıcı mı olduğu ve neden inci küpe taktığı detayı da sırrını korumaktadır. Güzel bir genç kızın omzunun üzerinden attığı masum bakışı ve yandan gülümsemesi ressamın kızı olabileceği yönünde soru işaretleri barındırsa da kızın yaşına bakılarak bunun mümkün olmayacağı belirtilmiştir.
Tablonun ünlü sanatçısı Vermeer, yirmi yıllık kariyeri boyunca 35 esere imza atan yavaş bir ressamdı. Hayatı boyunca tablolarından fazla para kazanamayan sanatçının, resmettiği ünlü tablosu İnci Küpeli Kız tablosuyla karmaşık olan iç dünyasını tuvale yansıttığı düşünülmektedir.
Resmedildiği ilk yıllarda uzun süre kimsenin dikkatini çekmese de 1881 yılında Hollandalı koleksiyoncu A. A. Des Tombe tarafından satın alınarak Mauritshuis Müzesi’ne miras olarak bırakılmıştır. Şu anki piyasa değeri oldukça yüksek olan tabloda, modelin kim olduğu, yüzündeki ifadenin hangi duyguyu yansıttığı sanatseverler tarafından uzun süre tartışmaların odağında olmuştur. Bu olayın çözülememesi ise devamında tablo ile ilgili kitapların yazılmasına ve filmlerin çekilmesine neden olmuştur.
İnci Küpeli Kız Tablosu Hikâyesi
Daha önce de belirttiğimiz gibi tablonun hikayesi tam olarak bilinmese de en çok anlatılan olası senaryo tablodaki genç kadının, ressamın hizmetçisi olduğu yönündedir. 17. Yüzyıl Hollanda’sında babasının kör kalması üzerine geçimini sağlamak için ressamın yanına hizmetçi olarak yerleştiği düşünülen bu kadının ressamın atölyesindeki resimlere ilgi göstermesiyle hikayenin başladığı söylenebilir. Vermeer’in kadının tablolarına gösterdiği ilgiden etkilenmesi sonucu atölyesindeki eserlerini yakından göstermesi ve renkleri karıştırmayı da öğretmesiyle aralarında bir yakınlık oluşmuş ve bu durum ev halkı tarafından gözlenmiştir.
Özellikle atölyeye girmeleri yasaklanan ressamın eşi ve kızı tarafından bu durum kıskançlıkla karşılanmıştır. Ressamın söylentilere çok fazla kafa yormayıp varlıklı bir adamdan tablo siparişi alması üzerine genç kadına tabloda model olmayı teklif etmesiyle bu meşhur eserin ortaya çıktığı varsayılmaktadır. Ressam, uzun uğraşlar sonucu tabloyu yapmaya uğraşmasına rağmen bir eksikliğin olduğunu hissetmiş ve karısının inci küpelerini alarak tabloyu tamamlamıştır. Karısının bu olayı öğrenmesi sonucu genç kadını evden kovduğu bilinse de bu ünlü kadına sonrasında ne olduğu gizemini korumaktadır.
İnci Küpeli Kız Ne Anlatıyor?
Dışarıdan bakıldığında tanıdıklık hissi veren bu eser aslında sıradan gözüken sıradışı bir eser olmasıyla sanatçının imzasını taşımaktadır. Barok ressam Vermeer’in bir kadını çizerek tablosunda yaşatması, sosyal düzende kadına yer vermeye, kadının sosyal haklarını bir tablo kanalıyla hatırlatmaya işaret etmektedir. Sosyal düzen içerisinde o dönemin daha üst sınıflarında yer alan aristokrat eşlerini veya rahibeleri çizmek yerine halktan birini çizmesi bir başkaldırıyı da gözler önüne sermektedir.
Resim hakkında çok az bilgi sahibi olunmasının sebeplerinden biri bunun bir portre değil Tronie olmasından kaynaklıdır. Sanat tarihçileri tarafından ifadelerin daha güçlü verildiği nedeniyle bu eserin bir Tronie olduğu kanısına varılmıştır. Barok sanatı içinde barındırarak gölge hareketlerinin, anlık ifadelerin ve pek çok duyguların yer aldığı görülmektedir. Her ne kadar tablonun hikayesinde bir tablo siparişi üzerine modele teklif verildiği iddia edilse de eserin Tronie olması, sipariş üzerine değil, sanatçının kendi yeteneğini ispatlamak için tabloyu ortaya çıkardığı görüşünü desteklemektedir. Birçok sırrı içinde barındırarak tüm dönemlerin en ünlü eserlerinden biri olmayı başaran İnci Küpeli Kız tablosu, resim sanatının gördüğü en iyi Tronie olarak tarihe geçmeyi başarmıştır.
Uzayla – Kültür Evreni
Dinlemek için - Podcast: https://open.spotify.com/episode/06wnShSXT1U9gZ2dTepYjX?si=X43vIowESDSqqeODp4fjvg