Patentsiz icat eğer onu paraya
Sir James Dyson, mucit ve girişimci
çevirmek istiyorsanız faydasızdır.
Patent fikri, MÖ 500’lü yıllara kadar gider. O zaman Yunan şehri olan, günümüzde İtalya’nın güneyinde yer alan Sybaris’te, insanlar, lüks eşyalar yapmanın yeni yollarını aramaya teşvik ediliyordu. Elbette bu çabanın bir ödülü vardı, karşılığında icatlarından bir yıllığına kar elde ediyorlardı.
Yüzyıllar boyunca her türden patent alındı ve kullanıldı.
Her ne kadar patent yasası ülkeden ülkeye değişse de genel olarak durum şudur: Eğer bir patent alırsanız, icadınızı başkalarının yapmasına, kullanmasına, satmasına veya ithal etmesine patent süresi boyunca, ki bu genellikle 20 yıllık bir süredir, engel olma hakkını kazanırsınız. Asıl önemli ve güzel olan nokta ise patentin eğer isterseniz size icadınızı satma veya ruhsatlandırma olanağı tanımasıdır.
Başkalarını icadı kullanmayı reddeden patent fikri, 1474’te Venedik Cumhuriyeti’nde geliştirildi. Yeni bir icat olarak patent kavramı 1623’te Kral I. James tarafından karara bağlandı. Sonra Kraliçe Anne hükümdarlığı sırasında (1702-14) İngiliz Mahkemesi’nin hukukçuları icadın yazılı bir anlatımının/örneğinin resmen teslim edilmesini şart koşan bir karar aldılar.
Yakın zamanlara kadar düşünsel mülkiyet haklarını korumaya çalışan mucitler arasında sert tartışmalar yaşandı, tartışmalar davalara konu oldu. Telefon örneğini ele alalım.
Antonio Meucci, günümüzde telefonun ilk örneğini icat eden kişi olarak itibarını geri aldı. 1871’de icadının patentini fiilen almış, ama 1874’te patentini teminat altına alması için gereken 250 doları bulamamıştı. Onunla aynı laboratuvarı paylaşan Alexander Bell bu fırsatı değerlendirerek Meucci’nin cihazını geliştirdi ve 1876’da cihazın patentini almak için gereken parayı buldu.
Böylece Meucci patent almaya yetecek kadar parayı bulamamanın ceremesini çekti. Ama bu durumu yaşayan tek kişi o değildi. Hatta bugün bile çok başarılı mucitler haklarını kaybediyorlar.
Patenti Paraya Çevirmek
Dyson’ın torbasız elektrik süpürgesini icat edip bundan zengin olduğunu bilmeyen yok gibidir (servetinin 1,1 milyar avronun üstünde olduğu iddia ediliyor). Ancak işlerin her zaman yolunda gittiğini söylemek de kolay değil: “İşe başladığımda elektrik süpürgemin üzerindeki bir supabın Britanya patentini alamadım, çünkü param yoktu. Çok geçmeden rakiplerimden biri tarafından kullanılmaya başladı.”
Açıkçası içinden çıkılması güç bir durum; bir icadın patentini almak için paranızın olması gerekiyor, oysa amatör mucitlerin çoğunlukla fikirlerini sağlama alacak paraları olmuyor. Ve bu da patent sorunlarını ortaya çıkarıyor/çıkardı.
Bazı Önemli Patentlerin Zaman Çizelgesi
Yıl | Alınan Patent | Alan Kişi |
1849 | Çengelli iğne | Walter Hunt |
1869 | Tekerlekli paten | Isaac Hodgson |
1876 | Telefon | Alexander Graham Bell |
1880 | Elektrik ışığı/ampulü | Thomas Alva Edison |
1886 | Bulaşık makinesi | Josephine Cochrane |
1888 | Makara filmi kamera | George Eastman |
1895 | Alternatif akım elektriği | Charles Steinmetz |
1906 | Klima | Willis H. Carrier |
1911 | Uçak | Alexander Graham Bell ve G. H. Curtis |
1941 | Diş fırçası | Frank E. Wolcott |
1944 | Ruj | Eleanor Kairalla |
1955 | Cırtcırt | George de Maestral |
1966 | Batman arabası tasarımı | George Barris |
1968 | Dayanıksız yapıştırıcı | Spencer Silver |
2006 | Hıçkırığı durduran alet | Philip Charles Ehlinger, Jr |
2006 | USB hafıza kart | Chih-Chien Lin |
Uzayla – Kültür Evreni