Alfred Kubin, Avusturyalı bir sanatçı, yazar ve illüstratördür. 1877 yılında Bohemya’da (şimdi Çek Cumhuriyeti) doğdu ve 1959 yılında İsviçre’de öldü. Kubin asıl olarak gotik, karanlık ve fantastik tarzıyla tanınır. Eserlerinde genel olarak pesimist bir dışa vurum göze çarpmaktadır.
Kubin’in çocukluğu zorlu geçti. Annesinin, Kubin henüz küçük yaştayken ölümünün yanı sıra ailesi maddi sorunlarla karşılaştı. Özellikle annesinin ölümünden etkilenip onun mezarı başında intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Küçük yaşta çizmeye ve karalamaya ilgi duyan Kubin, ressam Ludwig Schmitt-Reutte’ın akademisinde sanat eğitimi aldı. Sonrasında Münih’te eğitimine devam etti. Orada, resim, grafik ve illüstrasyonlarını geliştirdi. Edvard Munch, Odilon Redon gibi sanatçıların eserlerini keşfetti. Daha sonra, Paris ve Amsterdam’da uzun süreler kalıp, sanatsal teknik ve stiller üzerinde çalıştı.
Alfred Kubin, 20 yaşlarında iken ürkütücü çizimler yaptı. Özellikle ilk kitabı “Die andere Seite” (The Other Side) oldukça dikkat çekti. Kitap, fantastik öğelerle dolu ve gotik bir tarzda yazılmıştı. Kubin’in doyumsuz hayal gücü -canavarlar, hayaletler ve diğer fantastik varlıkların- yer aldığı illüstrasyonlar kitabı görsel açıdan beslemektedir.
Kubin’in resimlerinde ayrıntılı ve korkutucu tasvirler yer almaktadır. Eserlerinde sık sık görülen figürlerin, karanlık iç dünyasının bir yansıması olduğu düşünülür. Kubin, eserlerinde sadece karanlık tarafını tasvir etmekle yetinmeyip, aynı zamanda ince zekasıyla yaşamın alışılmış ve izah edilebilir tarafını da işlemeyi başarmıştır. Buna ek olarak, Kubin, kişisel hayatındaki acı deneyimleri de eserlerine yansıtır. Dönemin toplumsal sorunlarına duyarlı olan sanatçı, insanın yalnızlığı ve varoluşsal problemler gibi temaları da işlemiştir.
Kubin aynı zamanda birçok kitap için illüstrasyonlar yapmıştır. Çizimleri, Hermann Hesse’in “Steppenwolf”u dahil olmak üzere birçok klasik eserde yer almıştır. Sonuç olarak, Alfred Kubin, karanlık tarzı, gelişmiş beyin yapısı ve özgün hayal gücüyle dikkat çeken bir sanatçıydı. Eserleri, dünyayı daha ayrıntılı görme imkânı sunmakta ve insanın iç dünyasında yatan korkuları, çıkışsız yalnızlıkları, varoluşun anlamını sorgulama çabalarını işlemektedir.
Uzayla – Kültür Evreni