Öncelikle dış politika ne demektir ona değinelim. Dış politika devletlerin kendi çıkarlarına göre diğer devletler arasında olan ilişkiye denir. Türk dış politikasının temel prensibi yurtta barış dünyada barıştır. -Atatürk-
Atatürk’ün belirlediği dış politikamızın temel esasları şunlardır:
- Dış politika gerçekçilik ister hayale yer yoktur.
- Devletler birbirlerinin bağımsızlıklarına saygılı olmalı.
- İlişkilerde öncelikle barışı ve menfaatleri esas almak.
- Karşılıklı eşitliğe dayanan ilişkiler kurmak
Atatürk Dönemi dış politika 1923-1932 ve 1932-1939 olmak üzere ikiye ayrlır.
1- 1923-1932 Dönemi Dış Politika -Atatürk
Bu yıllarda Türkiye Lozan’da çözüme kavuşturulamamış sorunlar üzerinde durmuştur.
a-Nüfus Mubaedelesi ve Yunan İlişkileri
Türkiye ve Yunanistan arasında Lozan’da nüfus mübadelesi konuşulmuş ve karara bağlanılmıştı. Lozan’a göre İstanbul dışındaki Rumlar ile Batı Trakya dışındaki Türkler karşılıklı yer değiştireceklerdi. Yunanistan’ın asıl amacı İstanbul’da çoğunlukta Rum bırakıp Türkiye’yi yakından takip etmek istiyordu. Milletler Cemiyeti iki devlet arasında ki sorunu çözemeyince ve İtalyanların da yayılmacı politika izlemesi ile iki devlet yakınlaşıp, durumu karara bağladılar. Anlaşma 10 Haziran 1930 da Ankara’da imzalanmıştır.
Antlaşmaya göre istanbul rumalrı ve batı trakya türkleri dışındakiler yer değiştirmiştir. Yunan başbakanı bu iyi ilişkiler üzerine türkiyeyi ziyaret etmiş, başbakan inönü de atinayı ziyaret etmiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler 1954 kıbrıs meselesine kadar sürmüştür.
b) Türkiye-Fransa İlişkisi
Ankara antlaşması ile Suriye sınırı belirlenmişti lakin Hatay hariç. Lozan’da Hatay’da özerk bir yönetim kurulması kararlaştırılmıştı. İki ülke arasında ki dost yakınlaşmalar sonucunda Türkiye-Suriye sınırı 1930’da belirlenmiştir.
Bir diğer durum da yabancı okullar sorunuydu. Lozan’da yabancı okullar Türk kanun ve kurallarına uyma zorunluluğu getirilmiştir. 1925 de genelge ile yabancı okullarda türk dili, tarih ve coğrafya derslerinin türk öğretmenler ile türkçe verilmesi ve türk müfettişleri ile denetimler yapılması kararlaştırılmıştır. Osmanlı Devleti sınırları içinde o dönem dört yüz civarında yabancı okul vardı.
Borçlar sorunu da lozanda üzerinde çok tartışıldı. Fransa Osmanlıdan alacakları en fazla olan devletlerden biriydi. İlk başta borçlar eşit taksitlerde ödenecekti lakin 1929 ekonomik krizi çıkınca türkiye ertelemek istedi. Fransa başta kabul etmedi. Yapılan müzakeerler sonucunda 1954’e kadar taksitlendirildi ve ödendi.
Bozkurt-Lotus gemisi sorunu ve demir yolları işletme sorunu da yapılan müzakereler sonucunda türkiye lehine sonuçlanmıştır.
c- Türkiye- İngiltere sorunu ( Musul)
Lozan’da Türkiye ırak arasındaki sınır belirsiz kalmıştı. O dönemde isyanın da ortaya çıkması Türkiye’nin Musul planları sekteye uğramıştı.
Milletler Cemiyetinin kararına göre musul ırakta kalacaktı. Ankara antlaşması ile musul ıraka bırakıldı. Bölgedeki petrol gelirinin yüzde 10’u 25 yıl süreyle türkiyeye verilecekti, Türkiye ilk 4 yıl payını aldı lakin 1929 ekonomik krizinden dolayı sıcak para ihtiyacı sonucunda kalan 21 yıl için 500 bin sterlin karşılığında hakkından vazgeçti.
d- Türkiye- Sovyet İlişkileri
İki ülke arasındaki ilişki çarlık Rusya’nın yıkılmasıyla başladı. Moskova antlaşması ile TBMM’yi tanıyan ilk Avrupalı devlet Ruslar olmuştur.
İki ülke arasında 1925’te Tarafsızlık ve Saldırmazlık antlaşması imzalanmıştır. 1927’de Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması imzalanmıştır. 1928’de de birçok dünya devleti tarafından kabul edilen Briand- Kellogg Paktına katılmışlardır.
2- 1932-1939 Dönemi Dış Politika
Milletler Cemiyeti’ne Girme (18 Temmuz 1932)
Ülkemizin izldiği barışçıl politika sonrası avrupalı devletler Türkiye’yi cemiyete katmak istediler. Ardından Milletler Cemiyeti Genel Sekreterinin daveti ile 1932 de türkiye milletler cemiyetine katıldı. Amacı ise lozandan kalan sorunları çözüme kavuşturmak ve batıyla iç içe olmaktır.
Balkan Antantı
İtalya ve Almanya’nın saldırgan politikaları sonucu balkan devletleri sınır güvencesi ile imzalamıştır. Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya imzalamıştır. İkinci dünya savaşı sürecinde antlaşma iptal oldu.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi (20 Temmuz 1936)
Türkiye boğazlar üzerindeki hakkını hukuki olarak çözmek için milletler cemiyetine başvurmuştur. İngiltere, Fransa, Türkiye, Rusya, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan ve Japonya’nın katılımıyla İsviçre’nin Montrö Şehrinde konferans düzenlenmiştir.
Sözleşmeye göre Lozandaki karara zıt boğazlar komisyonu kaldırılmış ve yönetimi Türkiye’ye verilmiştir. Boğazlardan ticaret gemilerinin serbestçe geçmesine izin verilmiştir. Sözleşme ilk olarak 20 yıl olarak belirlenmişti. Ancak herhangi ülke fesih talebinde bulunmayınca günümüze kadar gelmiştir. Boğazlarda türkiyenin hakimiyeti tam anlamıyla kavranmıştır.
Hatay’ın Ana Vatana Katılması ( 30 Haziran 1939)
Milletler Cemiyeti kararı ile bölgede özerk bir cumhuriyet kurulmuştu. 2 Eylül 1938 yılında Hatay bağımsız bir devlet olarak kurulmuştu. Hatay Cumhuriyet Meclisi’nin aldığı karar sonucunda 1939 da Hatay Türkiye’ye katılmıştır. TBMM hatayı vilayeti olarak kabule etmiştir.
Atatürk, Atatürk
Uzayla – Kültür Evreni